Gıdaların karbon ayakizleri konusunda bilgi eksikliğimiz, bilinçsizce yüksek karbon ayakizine sahip gıdaları tercih etmemize yol açabiliyor. Örneğin avokado gibi popüler bir gıda, sağlıklı bir seçenek olarak görülebilse de avokadonun üretim ve taşımacılık süreçlerinde yüksek miktarda seragazı salımı ortaya çıkıyor. Ayrıca avokado oldukça fazla su isteyen bir besin.
Prof. M. Levent KURNAZ Boğaziçi Üniv. İklim Değişikliği ve Politikaları Uyg. ve Araş. Merk
Günümüz dünyasında, iklim değişikliği ile mücadele etmek ve sürdürülebilir yaşam biçimlerini benimsemek giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu bağlamda tüketicilerin beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmeleri ve iklim dostu gıda seçimlerine yönelmeleri kritik bir rol oynuyor. Bununla birlikte ne yazık ki tüketiciler olarak gıdaların karbon ayakizleri konusunda yeterince bilinçli değiliz. Dahası karbon ayakizlerini bilsek dahi yaşam döngüsü değerlendirmesi (LCA) perspektifinden baktığımızda gıdaların çevresel etkilerini tam olarak anlamakta oldukça zorlanıyoruz. Peki, bu konuda ne yapabiliriz?
Bilgi Eksikliği, Bilinçsiz Seçimlere Yol Açıyor
Karbon ayakizi; bir ürünün üretimi, taşınması, tüketimi ve atık hale gelmesi süreçlerinde ortaya çıkan toplam seragazı salımlarının bir ölçüsüdür. Gıdaların karbon ayakizleri, üretim yöntemlerine, kullanılan tarım tekniklerine ve taşımacılık mesafelerine bağlı olarak büyük farklılıklar gösterebiliyor. Örneğin, yerel olarak yetiştirilen meyve ve sebzeler genellikle daha düşük karbon ayakizine sahipken ithal edilen et ve süt ürünleri daha yüksek karbon ayakizine sahip olabiliyor.
Gıdaların karbon ayakizleri konusunda bilgi eksikliğimiz, bilinçsizce yüksek karbon ayakizine sahip gıdaları tercih etmemize yol açabiliyor. Örneğin avokado gibi popüler bir gıda, sağlıklı bir seçenek olarak görülebilse de avokadonun üretim ve taşımacılık süreçlerinde yüksek miktarda seragazı salımı ortaya çıkıyor. Ayrıca avokado oldukça fazla su isteyen bir besin. Benzer şekilde et ve süt ürünleri gibi hayvansal gıdalar da bitkisel gıdalara kıyasla genellikle daha yüksek karbon ayakizine sahip. Ancak bu bilgilerin çoğu zaman tüketicilere ulaşmaması onların bilinçsiz seçimler yapmaları sonucunu doğuruyor.
Gıdaların Su ve Kimyasal Ayakizleri
Gıdaların karbon ayakizlerini bilmek önemli olsa da bu tek başına yeterli değil. Gıdaların çevresel etkilerini tam olarak anlamamız için yaşam döngüsü değerlendirmesi perspektifinden bakmamız gerekiyor. LCA, bir ürünün üretiminden nihai tüketimine kadar geçen tüm süreçlerdeki çevresel etkilerini değerlendiriyor. Bu değerlendirme yalnızca karbon ayakizini değil, aynı zamanda su kullanımı, kimyasal gübre ve pestisit kullanımı gibi diğer çevresel etkileri de kapsıyor. Örneğin, bazı gıdalar düşük karbon ayakizine sahip olmakla birlikte üretimleri sırasında yüksek miktarda su kullanımı veya kimyasal gübre ve pestisit kullanımı gerektirebiliyor. Bu tür gıdalar, su kaynaklarını tüketebiliyor, toprak ve su kirliliğine yol açabiliyor. Dolayısıyla gıdaların çevresel etkilerini tam olarak anlayabilmemiz için yalnızca karbon ayakizine değil, aynı zamanda su ve kimyasal ayakizlerine de dikkat etmemiz gerekiyor.
İklim dostu beslenme seçimleri yapmak için bilinçlenmemiz ve doğru bilgileri edinmemiz büyük önem taşıyor. Detaylara dikkat ederek prensipte uygulamayı isteyebileceğiniz bazı önerileri şöyle sıralamak mümkün:
Yerel ve Mevsimlik Gıdaları Tercih Edin: Yerel olarak yetiştirilen ve mevsiminde tüketilen gıdalar, genellikle daha düşük karbon ayakizine sahip. Uzun mesafeler katederek taşınmaları gerekmediği için seragazı salımları daha düşük.
Bitkisel Gıdaları Tercih Edin: Bitkisel gıdalar, hayvansal gıdalara kıyasla genellikle daha düşük karbon ayakizine sahip. Bu nedenle beslenme düzeninizde bitkisel gıdalara daha fazla yer vererek çevresel etkinizi azaltabilirsiniz.
Organik ve Sürdürülebilir Tarım Ürünlerini Destekleyin: Organik tarım, kimyasal gübre ve pestisit kullanımını azaltarak toprak ve su kirliliğini önlüyor. Sürdürülebilir tarım uygulamaları ise su kaynaklarının korunmasına ve biyoçeşitliliğin artırılmasına katkı sağlıyor.
Atık Yönetimine Dikkat Edin: Gıda israfını azaltmak, çevresel etkinizi önemli ölçüde düşürebiliyor. Artan yemekleri değerlendirmek, gıda atıklarını kompost yapmak gibi yöntemlerle gıda israfını en aza indirebilirsiniz.
Bilgilerimizi Bilimsel Kaynaklardan Almalıyız
İklim dostu beslenme seçimleri yapabilmemiz için daha fazla bilgiye erişim sağlamanın yanı sıra bu bilgileri günlük hayatımıza uygulamamız da büyük önem taşıyor. Tüketiciler olarak gıdaların etiketlerinde karbon ayakizi, su kullanımı ve kimyasal kullanımı gibi bilgiler arayarak bilinçli seçimler yapabiliriz.
Ayrıca sürdürülebilir gıda üretimi ve tüketimi konusunda eğitimler ve farkındalık kampanyaları düzenlemek de bu konuda önemli adımlar olacaktır. Bu bağlamda yapabileceğiniz en faydalı şey çevrenizden duyduğunuz, sosyal medyada gördüğünüz veya arkadaş sohbetinde öğrendiğiniz şeyleri bir kez daha araştırmaktır. Bu tür bilgiler çoğu zaman bir durum için geçerli olsa da durum, zaman, ülke ve hatta kişiler değiştiğinde geçerliliğini yitirebiliyor.
Özellikle günlük beslenme konusundaki bilgilerimizi bilimsel kaynaklardan almamız son derece önemli. Bilimsel kaynak dediğimiz zaman anlamamız gereken de hakemli bilimsel dergiler. Bir derneğin ya da örgütün hazırladığı rapor son derece bilimsel görünebilir ancak bilimin çalışma yöntemi farklıdır. O nedenle de bu tür raporları her zaman baştan doğru kabul etmemek akıllıca bir yaklaşım olacaktır.
Gıda İsrafını Önlemeliyiz
İklim dostu beslenme açısından yapmamız gereken en önemli şey gıda israfını önlemektir. Karbon ayakizi olsun, su olsun, kimyasallar olsun ve en önemlisi insan emeği olsun; gıda üretimine çok çaba harcıyoruz! Bize ulaşana kadar yaptığımız hatalarla bizim yaptıklarımızı eklediğimizde üretilen gıdanın neredeyse yarısı çöpe gidiyor.
Yalnızca bunu azaltmak dahi bilinçli gıda tüketimini ayrı bir seviyeye taşıyacaktır. Yani elbette, Antalya’da üretilen domatesi İstanbul’a taşımanın bir karbon ayakizi var ama belki daha önemlisi o domatesin yolda zarar gören yüzdesi. Bu nedenle mümkün olduğunca yerel beslenmemiz gıda israfını da azaltacaktır.
İklim dostu beslenme seçimleri, iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir rol oynuyor. Ancak tüketiciler olarak ne yazık ki gıdaların karbon ayakizleri ve diğer çevresel etkileri konusunda yeterince bilinçli değiliz. Yaşam döngüsü değerlendirmesi perspektifinden bakarak gıdaların çevresel etkilerini tam olarak anlamamız ve bu bilgiler doğrultusunda bilinçli seçimler yapmamız sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlamamıza yardımcı olacaktır. Yerel ve mevsimlik gıdaları tercih etmek, bitkisel gıdalara yönelmek, organik ve sürdürülebilir tarım ürünlerini desteklemek ve gıda israfını azaltmak gibi adımlarla bireysel olarak çevresel etkinizi azaltabilirsiniz. İklim dostu beslenme, yalnızca bireysel sağlığımızı değil, gezegenimizin sağlığını da korumamız için atılacak önemli bir adım.
Bu yazı, ekoIQ’nun 113. sayısında yayımlanmıştır. Dergiye buradan ulaşabilirsiniz.