#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

İklim Krizi, İklim Değiştirildiğinde Değil, Sistem Değiştirildiğinde Çözülecek

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi, “Betül Mardin Seminerleri” dizisi kapsamında “Güncel Teknolojiler Işığında İklim Krizine Farklı Disiplinlerden Yaklaşımlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı bir konferans düzenlendi. Etkinlikte iklim krizinin boyutları, STK’lara, kurumlara ve bireylere düşen önemli roller ve çözüm önerileri tartışıldığı belirtiliyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi, “Betül Mardin Seminerleri’’ dizisi online olarak düzelenen “Güncel Teknolojiler Işığında İklim Krizine Farklı Disiplinlerden Yaklaşımlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı etkinlikte iklim krizi konusunu gündeme getirmek, kurumlar, STK’lar ve bireyler bazında alınması gereken önlemleri ve atılması gereken adımları tartışmak amacıyla acil kodlu bir buluşma olarak gerçekleştirildi.

BİLGİ İletişim Fakültesi’nde, Betül Mardin geleneği olarak başlayan ve uzun yıllar boyunca devam eden seminer serisinin devam etkinliğinin açılış konuşmasını İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu yaptı. Prof. Dr. Nalçaoğlu; “Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1992 yılında gerçekleştirilen Rio Zirvesi’nde Gündem 21’in kabulünün üzerinden uzun yıllar geçti. Ancak 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’nin ne kadarının hayata geçirildiğine baktığımızda bir ilerleme göremiyoruz. O hedeflerden biri olan iklim eylemi ise aslında tüm diğer hedeflerin altında yatan problemlerden biridir” dedi. Paris İklim Anlaşması’nın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Nalçaoğlu; “Paris iklim Anlaşması ile sadece bir yapılacaklar listesi sunmakla kalmadılar ekonomik ve sosyal bir dönüşümün gerekliliğini de ortaya koydular. Yakıt olarak hidrojen kullanımı, güneş enerjisinin ya da ulaşımda karbon emisyonu olmayan araçların yaygınlaştırılması gibi teknolojiler önümüzdeki yıllarda sıkça konuşacağımız önlemler arasında olacak” şeklinde konuştu.

İklim Saati Dünyadaki En Önemli Rakam

Etkinlikte söz alan Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni Ömer Madra; “Dünyadaki en önemli rakam olarak da  nitelendirilen ‘iklim saati’ isimli bir örgütlenme ortaya çıktı. Milyonlarca yıldır görülmüş en büyük tehdide karşı dünyayı zamanında harekete geçirebilmek için bilim insanlarının ve sanatçıların oluşturduğu en dinamik örgütlenmelerinden biri” dedi.

İklim Krizinden 2 Milyar 200 Bin Çocuk Etkilenecek

Madra; “Bütün insanlığın üzerinde durduğu en önemli mesele ise çocuklar. Bu konuya ilişkin yapılmış en çarpıcı araştırmalardan biri UNICEF tarafından gerçekleştirildi. Ağustos 2021’de Guardian Gazetesi’nde yayınlanan habere göre; dünyadaki bir milyar çocuğun iklim etkileri göz önünde bulundurulduğunda aşırı risk altında. Dünyada 2 milyar 200 bin kadar çocuk var neredeyse tamamı ilerleyen süreçte bu iklim krizinden etkilenecek. Aynı zamanda pandemi ile iklim krizi arasında ciddi bir bağlantı olduğu, özellikle yoksul kesimde etkilerinin yüksek olduğu yine bilimsel raporlarda görülüyor” dedi. İklim krizinin boyutlarını değerlendiren Madra, iklimin değil sistemin değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Canlı Tür Kaybı Son 50 Yılda %68’e Ulaştı

WWF Türkiye Kurumsal İşbirlikleri ve Kaynak Geliştirme Grup Müdürü Simge Abay; “Doğa büyük bir ekosistem ve her canlının bu ekosistem içinde çok önemli bir rolü var. Bu nedenle tek bir canlı ekosistemden çekildiğinde doğaya, dünyaya büyük zararlar veriyoruz” diyerek başladığı konuşmasında son 50 yılda canlı tür kaybının %68’e ulaştığını belirtti. Limit aşımı gününün her yıl çok hızlı bir şekilde öne çekildiğini vurgulayan Abay, “Gelecek nesiller büyük tehlike altında ve bu hızlı tüketim dünya insanları arasında büyük bir adaletsizlik yaratıyor” dedi.

Buğday Derneği Strateji Kurulu Üyesi ve UNDP İklim Değişikliği ve Çevre Portföyü Stratejik Danışmanı Güneşin Aydemir farkındalıklarımızın harekete geçmemiz konusunda yetersiz kaldığını vurguladı. Adım Adım & Açık Açık Kurucu Üyesi Doç. Dr. Itır Erhart, “Kurduğumuz girişimle kitleleri eyleme, harekete geçmeye teşvik etmek istedik. Bu girişimimiz kapsamında 96 bin koşucu 100’ün üzerinde STK için koşuyor. Ülkemizde kişiler ağırlıklı eğitim ve sağlık üzerine STK’lara destek vermek istiyor. Fakat iklim ve ekoloji meselesi malesef ikincil kalıyor” dedi.

Başka1DünyaYok etkinlik kaydını buradan izleyebilirsiniz.

EkoIQ Editör