Dünya Meteoroloji Örgütü’nün 2024 raporu, iklim krizinin yıkıcı etkilerinin geçen yıl yeni zirvelere ulaştığını ortaya koydu. Tüm dünyada aşırı sıcak hava dalgaları, rekor yağışlar, sel ve fırtınalar yaşanırken 2024 kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu. Can alan hava olayları binaları yıktı ve hayati önemdeki tarım ürünlerini tahrip etti. Binlerce kişi yerinden edildi ve evsiz kaldı.
Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Meteoroloji Örgütü’ne (WMO) göre, iklim krizinin yıkıcı etkileri 2024 yılında yeni zirvelere ulaştı ve dünya genelinde benzeri görülmemiş sıcak hava dalgalarına, sellere ve fırtınalara neden oldu.
WMO’nun 2024 yılına dair raporu, kayıtlara geçen en sıcak yıl olan bu yılın, aşırı hava olaylarının yol açtığı yıkımın izini sürdü. Can alan hava olayları binaları yıktı ve hayati önemdeki tarım ürünlerini tahrip etti. 800 binden fazla kişi yerinden edildi ve evsiz kaldı. Üstelik bu 2008’de kayıtların başlamasından bu yana kaydedilen en yüksek miktar oldu.
Benzeri Görülmemiş 151 Aşırı Hava Olayı
Raporda, 2024 yılında kaydedilen 151 benzeri görülmemiş aşırı hava olayı sıralandı. Örneğin Japonya’daki sıcak hava dalgaları, yüz binlerce kişiyi sıcak çarpmasıyla etkiledi. Sıcak hava dalgalarındaki sıcaklıklar, Batı Avustralya’nın Carnarvon şehrinde 49,9 dereceye, İran’ın Tabas şehrinde 49,7 dereceye ve Mali’deki ülke çapındaki bir sıcak hava dalgasında 48,5 dereceye kadar yükseldi.
İtalya’daki rekor yağmurlar sel, toprak kaymaları ve elektrik kesintilerine yol açtı. Ayrıca Senegal’deki sel suları binlerce evi yok ederken, Pakistan ve Brezilya’daki ani sel olayları ise büyük tarımsal kayıplara sebep oldu.
Fırtınalar Daha da Güçlendi
Fırtınalar, 2024 yılında küresel ısınmanın etkisiyle daha da güçlendi ve Filipinler’i bir ay içinde benzeri görülmemiş şekilde altı tayfun birden vurdu. Helene Kasırgası, ABD’nin Florida eyaletindeki Big Bend bölgesini vuran en güçlü kasırga olarak kaydedildi. Vietnam ise Süper Tayfun Yagi tarafından vuruldu ve 3,6 milyon kişi etkilendi. Birçok başka benzeri görülmemiş olayın ise kayda geçmeden yaşandığı da belirtildi.
Önümüzdeki 10 Yıl Daha Sıcak Geçebilir
WMO raporu, kayıtlara geçen en sıcak 10 yılın tamamının son on yılda gerçekleştiğini belirtirken, küresel karbon emisyonları da artmaya devam etti. Bu ise önümüzdeki süreçte daha kötü etkilerin yaşanacağı anlamına geleceğine işaret ediyor.
Guterres: “Liderler Harekete Geçmeli”
Uzmanlar, ABD Başkanı Donald Trump’ın iklim bilimcileri ve programlarını tasfiye etmesine özellikle eleştirilerde bulunarak, gerçeği görmezden gelmenin sıradan insanlara bedel ödettiğini vurguladılar. Bu mesele üzerine konuşan BM Genel Sekreteri António Guterres, “Liderler harekete geçmeli. Halkları ve ekonomileri için ucuz, temiz yenilenebilir enerji kaynaklarının faydalarından yararlanmalı. Bu yıl yeni ulusal iklim planları açıklanacak” dedi.
Parsons: “Bilinmeyen Bölgelere Daha da Derinlemesine Giriyoruz”
Doğa Koruma Derneği’nden Dr. Luke Parsons ise şu yorumlarda bulundu: “Her yıl, bilinmeyen bölgelere daha da derinlemesine giriyoruz ve 2024, modern insan toplumunun deneyimlediği en sıcak yıl oldu. Ancak önümüzdeki on yılın daha da sıcak olması bekleniyor, bu da bizi bu eşi benzeri görülmemiş bir iklimin içine daha da fazla itecek.”
Önceki araştırmalar, iklim krizinin şu anda doğa dışı felaketlerdeki rolünü belirlerken, küresel ısınmanın en az 550 sıcak hava dalgası, sel, fırtına, kuraklık ve orman yangınlarını önemli ölçüde daha şiddetli veya daha sık hale getirdiğini gösterdi.
Ekwurzel: “İklim Bilimini Halktan Saklama Girişimleri”
Çevresel koruma, iklim değişikliği, yenilenebilir enerji, sürdürülebilir tarım ve enerji verimliliği gibi alanlarda çalışmalar yapan bağımsız bir sivil toplum kuruluşu (STK) olan Union of Concerned Scientists’ten Dr. Brenda Ekwurzel ise Trump yönetiminin çevrimiçi iklim bilgilerini silmesini kınayarak, “İklim bilimini halktan saklama girişimleri, iklim değişikliğinin ciddi etkilerini hissetmemizi engellemeyecek” dedi.
Ekwurzel şunları söyledi: “WMO’nun raporu, dünya liderlerinin bu duruma cevap verme aciliyetini vurguluyor. Çevresel korumaları kesmemek, federal afet yardımlarını azaltmamak, halk sağlığını fosil yakıt endüstrisinin özel kârı uğruna feda etmemek ve küresel iklim bilgimizin bilimsel temellerini oluşturan ajansları zayıflatmamak gerektiğini belirtiyor.”
Rahmstorf: “Isınma Trendi Ancak Fosil Yakıtlardan Hızla Çıkarak Durabilir”
Potsdam İklim Enstitüsü’nden Prof. Stefan Rahmstorf da küresel ısınmanın 1980’lerden bu yana durmaksızın devam ettiğini vurgulayarak, bu ısınma trendini ancak fosil yakıtlardan hızla çıkarak durabileceğini belirtti.
Rahmstorf, “Çözümlerimiz mevcut ama bizi durduran şey, fosil yakıt endüstrisinin dezenformasyon kampanyaları ve lobi gücü. Gerçekleri görmezden gelmek, fiziğin yasalarını reddetmek ve bilim insanlarını susturmak yalnızca zarara yol açar ve sıradan insanlar bunun bedelini ödeyecektir” dedi.
Saulo: “Durum Değişmeli”
WMO Genel Sekreteri Prof. Celeste Saulo, son raporun aslında hayatlar ve geçim kaynaklarına yönelik artan riskler hakkında bir uyarı niteliğinde olduğunu söyledi. Tüm bu uyarılara yanıt olarak da küresel toplumun erken uyarı sistemlerini ve iklim hizmetlerini güçlendirme çabalarını artırması gerektiğini özellikle vurgulayan Saulo, “Tüm ülkelerin sadece yarısı yeterli erken uyarı sistemlerine sahip ve durum değişmeli” dedi.