İnekler, Hastalıklar ve İklim Değişikliği Arasındaki Kısır Döngü

Hastalıklar, hayvanları zayıflatarak daha az üretken hale getiriyor. Yavaş büyümelerine neden olarak dolaylı şekilde metan üretimini artırıyor. Üretkenlikteki düşüşü telafi etmek isteyen çiftçiler ise sürülerindeki hayvan sayısını artırma yoluna gidince doğal olarak emisyonları da artıyor.

Yazı: Emma BRYCE

Çeviri: S. Sena AKKOÇ

Araştırmalar, hasta hayvanların daha fazla metan ürettiğini ortaya koymakla birlikte hava sıcaklığının yükselmesi hastalıkların yayılma hızını artırıyor. Böylelikle besi hayvanlarının hastalanma hızı da artış gösteriyor. Mevcut tablo iklim değişikliği ile mücadelede yeni bir bakış açısına gereksinim duyulduğuna işaret ediyor.

Daha az besi hayvanı gezegen için uzun vadede daha iyi bir çözüm olarak görülse de diğer yandan artan tüketim ihtiyacını karşılamak için besi hayvanlarının sayısı da kaçınılmaz biçimde artıyor.

Metan Emisyonlarında %20’lik Sıçrama Tahmini

Trends in Ecology and Evolution dergisinin araştırmacıları, çalışmalarında metan emisyonlarını artırdığı bilinen mide ve bağırsak solucanları ve mastit gibi enfeksiyonlara odaklandı.

Besi hayvanlarının sayısının yılda %2,7 oranında artacağı tahmin ediliyor. Bu artışın 2050 yılına kadar metan emisyonlarında %20’lik bir sıçramaya neden olması da tahminler arasında… Araştırmacılar yaygın bir parazit solucanın etkilerini de denkleme dahil ettiklerinde artış %82’ye çıkıyor. Bu oran ise beklenen emisyon artışının dört katı. Üstelik denklemde yalnızca tek bir hastalık türü hesaba katıldı.

Hastalıkların ve enfeksiyonların emisyonlar üzerindeki etkilerinin çeşitli nedenleri var. Öncelikle gastrointestinal solucan enfeksiyonları, bir ineğin bağırsak mikrobiyomunun yapısını bozduğu için daha fazla metan salımına neden olabiliyor. Hastalık, hayvanları zayıflatarak daha az üretken hale getiriyor. Yavaş büyümelerine neden olarak dolaylı şekilde metan üretimini artırıyor. Çiftçilerin süt ürünlerinin üretimi veya et için gereken kilo hedefine ulaşmaları daha uzun sürüyor. Üretkenlikteki düşüşü telafi etmek isteyen çiftçiler sürülerindeki hayvan sayısını artırma yoluna gidince doğal olarak emisyonları da artıyor.

Enfekte ve Sağlıklı Kuzular Karşılaştırıldı

Hayvancılık hastalıklarının metan maliyeti giderek daha fazla araştırılan bir konu olmaya başladı. Araştırmalardan biri mide-bağırsak solucanları ile enfekte olmuş kuzuların sağlıklı kuzulara oranla 1 kilogram yem başına %33 daha fazla metan ürettiğini gösteriyor. Ayrıca dişi koyunlarda hastalıklara bağlı kilo kaybı daha yavaş süt üretilmesine yol açarak kuzuların metan emisyonlarında %11’lik bir artışa sebep oluyor.

Bu tür çalışmalar hayvan refahının tarımsal emisyonlar üzerindeki rolünün altını çiziyor. Mevcut tabloyu daha da karmaşık hale getirecek olursak yükselen sıcaklıkların besi hayvanları arasındaki hastalıkları artırdığını da denkleme ekleyebiliriz. Üstelik bakterilerin daha sıcak ortamlarda antibiyotik direnci geliştiği için kontrol altına alınması da zorlaşıyor.

Kapsayıcı Bir İklim Modeline Gereksinim Var

Araştırmacılar, zorlukların üstesinden gelmek için besi hayvanlarındaki hastalıkların emisyonları artırmadaki rolünün daha detaylı şekilde araştırılması gerektiğini dile getiriyor. Bununla birlikte küresel iklim değişikliğine dair daha gerçekçi bir tablo sunmak amacıyla hayvansal hastalıkların ek emisyonlarını dahil eden kapsayıcı bir iklim modeli geliştirilmesi de gerekiyor.

Hastalıkların tedavisi ve azaltılması, hayvanlar ve gezegen üzerindeki yükün hafifletilmesi, besi hayvanlarının iklim değişikliği ve hastalık döngüsünden kurtarılması için yeni ve yaratıcı yollar aranmalı. Çalışmaya göre tüketicilere düşen ise et ve süt ürünleri tüketimini azaltmak.

Uzun vadeli değişiklikleri uygulamak, hayvan refahı ile iklim değişikliği arasındaki ilişkiyi kurma becerimize bağlı olacak.

Yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz.