Sivil Toplum

Kölelik Kalktı, Modern Kölelik Devam Ediyor

Kölelik Kalktı, Modern Kölelik Devam Ediyor

23 Ağustos tarihi transatlantik köle ticaretini hatırlayarak ve ırkçılık bakiyesiyle mücadele etmeyi amaçlayarak, “Uluslararası Köle Ticaretinin Anılması ve Köleliğin Kaldırılması Günü” olarak kabul ediliyor. Ancak tüm çabalara karşın dünyada köleliğin modern şekilleri altında yaşayan 50 milyona yakın insan bulunuyor…

Köle ticareti özellikle 15. yüzyılda hız kazanmaya başladı ve 400 yıldan fazla bir süre boyunca Afrika, Avrupa ve Amerika arasındaki koloni üçgeninde yaygınlaştı. Transatlantik köle ticareti, çoğunlukla Batı Afrika’dan Amerika’ya milyonlarca kadın, erkek ve çocuğun ürkütücü koşullarda kaçırılmasını içeriyordu. Bu zorla yerinden edilme, imparatorluklar ve diğer güçleri zenginleştirdi. Ayrıca, bu utanç verici uygulamayı haklı çıkarmak için kullanılan ve bugün toplumlarımızı hâlâ etkileyen “beyaz üstünlüğü” ve “ırksal aşağılama” ile ilgili yanlış anlatılar da ortaya çıkardı. Transatlantik köle ticaretinin modern ırk kavramlarımız üzerinde doğrudan bir etkisi olduğu için, bu dönemi anlamak, ırkçılıkla ve önyargıyla mücadele etmek açısından son derece önem taşıyor.

1791 yılının 23 Ağustos gecesinde günümüzde Haiti Cumhuriyeti olarak bilinen Saint Dominigue’de transatlantik köle ticaretinin kaldırılmasında büyük rol oynayan ayaklanmalar baş gösterdi. Ayaklanmaların başlangıç günü olan 23 Ağustos, UNESCO tarafından 1998 yılında “Uluslararası Köle Ticaretinin Anılması ve Köleliğin Kaldırılması Günü” olarak kabul edildi. Bu uluslararası gün, bir küresel trajedinin tarihsel nedenlerini ortaya koymanın yanı sıra analizlerle köleliğin sonuçlarının gün yüzüne çıkarılmasına zemin oluşturuyor. Kölelik, köleliğin kaldırılması ve köleliğin yarattığı direniş üzerine hafıza girişimlerinin desteklenmesine de katkıda bulunmayı amaçlayan gün, UNESCO’nun “Köleleştirilmiş Halkların Rotaları: Direniş, Özgürlük ve Miras” adlı kültürler arası projenin amaçları ile uyumlu olarak düzenleniyor.

“Irkçılıktan Arınmış Bir Dünya Taahhüt Ediyoruz”

Bu özel günün 2024 teması ise “Küresel Özgürlük Yaratmak: Toplumlar İçinde ve Uluslar Arasında Irkçılığa Karşı Adaletle Mücadele” olarak belirlendi. Gün ve tema kapsamında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Gutteres de bir açıklama yaptı.  Köleleştirilmiş Afrikalıların torunları ve Afrika kökenli insanların, dünyada hâlâ eşit haklar ve özgürlükler için savaştıklarına vurgu yapan Gutteres şunları söyledi: “Köklü dışlanma ve ayrımcılığı aşmak için şifa, onarım ve adalet için gerekli alan ve koşulların sağlanması çağrısında bulunuyoruz. Ve en önemlisi, ırkçılıktan, ayrımcılıktan, bağnazlıktan ve nefretten arınmış bir dünya için çalışmayı taahhüt ediyoruz. Transatlantik köle ticaretinin kurbanlarını anarken, insan hakları, insanlık onuru için birlik olalım.”

Modern Kölelik Afrika ve Ortadoğu’da Yaygın

Öte yandan kölelik resmi olarak kaldırılmasına ve tüm küresel çabalara rağmen farklı şekillerde bir tür “modern kölelik” olarak sürüyor. Modern köleliğin biçimleri arasında “sahiplik” yoluyla kölelik (çiftlik köleliği), zorla hapishane işçiliği, zorla göçmen işçiliği, borç köleliği (borçlar ödenene kadar kölelik), cinsel kölelik, zorla evlendirme/çocuk evlendirme, çocuk işçiliği ve zorla dilendirme bulunuyor. BM verilerine göre, yaklaşık 50 milyon insan modern kölelik altında yaşıyor. Asya ülkeleri en yüksek toplam köle sayısına sahipken, Afrika ve Ortadoğu ülkeleri, daha küçük nüfuslarına karşın kişi başına kölelik oranında daha yüksek bir sıklık gösteriyor. Zorla çalıştırılan her 8 kişiden 1’i neredeyse çocuklardan oluşurken bu çocukların yarısından fazlası ticari anlamda cinsel sömürüye maruz kalıyor. Zorla ticari cinsel sömürüye maruz kalanların neredeyse 4’te 3’ünü kadınlar veya kız çocukları oluşturuyor. Zorla çalıştırma vakalarının %86’lık bir bölümü ise özel sektörde görülüyor.

About Post Author