Lojistiğin karbon emisyonuna en fazla neden olan üç sektörden biri olduğunu ve tek başına %22 ile karbon emisyonunun neredeyse 4’te 1’ine yol açtığını belirten TruKKer Global İcra Kurulu Üyesi Hakan Arıkan, “En verimli operasyonda bile araçlar minimum %10 boş kilometre yapıyor. Bu oran bireysel nakliyecilerde %30’a kadar çıkıyor. Ülkelerin gelişmişlik seviyesi ve teknolojik alt yapı kullanmalarına bağlı olarak bu oran değişebiliyor” dedi.
Lojistik sektöründe yük sahipleriyle kamyoncuları eşleştiren bir iş modeli yürüten dijital nakliye ağı TruKKer, araçların boş kilometre verimsizliğini önleyerek karbon emisyonunun azalmasına yönelik çalışmalar gerçekleştiriyor.
Lojistiğin karbon emisyonuna yol açtığı için çevrecilik açısından sabıkalı bir sektör olduğunu belirten TruKKer Global İcra Kurulu Üyesi & Türkiye, Avrupa ve BDT Genel Müdürü Hakan Arıkan, “Bu gerçek Türkiye’de de dünyada da aynı. Karbon emisyonuna en fazla neden olan üç sektör enerji, sanayi ve lojistiktir. Bu sektörler atmosferdeki emisyonun %85’ini oluşturuyor. Lojistik tek başına %22 ile karbon emisyonunun neredeyse 4’te 1’ine neden oluyor” dedi.
“Kara Taşımacılığı En Büyük Kirlilik Kaynağı”
Lojistiğin de yaklaşık %80’inin kara taşımacılığından oluştuğuna ve dolayısıyla en büyük kirlilik kaynağının kara taşımacılığı olduğuna dikkat çeken Arıkan, şunları söyledi: “İş modelimiz, araç sahibiyle yük taşımak isteyeni buluşturan bir platform olduğu için verimsizliği minimize ediyoruz. Buradaki en kritik nokta dünyadaki verilere baktığımızda en verimli operasyonda bile araçlar minimum %10 boş kilometre yapıyor. Bu oran bireysel nakliyecilerde %30’a kadar çıkıyor. Ülkelerin gelişmişlik seviyesi ve teknolojik alt yapı kullanmalarına bağlı olarak bu oran değişebiliyor.”
“Milyonlarca Aracı Yönetmek ve İzlemek Çok Önemli”
Avrupa’nın en çok tır sayısına sahip iki ülkesinin Türkiye ve Polonya olduğunu ifade eden Arıkan, “Polonya tır sayısında, Türkiye’yi bile geçmiş durumda. Milyonlarca aracı yönetmek ve izlemek çok önemli. Bu kadar fazla sayıdaki aracı yönetmek artık yapay zeka destekli teknolojilerle mümkün. Bir araç sahibinin hangi rotalara gitmek isteyebileceğini veya o boşaltma noktasına gittiğinde ona en yakın yükün nerede olacağını öngörmek bu sayede mümkün olabiliyor” dedi.
“Trafiğe 200 bin Yeni Aracın Girmesinin Önüne Geçebiliyorsunuz”
Yaptıkları işin odağında boş kilometre verimsizliğini minimize etmek bulunduğunu vurgulayan Arıkan, “Örneğin 1 milyon araçlık filoda verimsizliği %20 azalttığınızda trafiğe 200 bin yeni aracın girmesini ve dolayısıyla bu kadar aracın salacağı emisyonun da önüne geçmiş oluyorsunuz” şeklinde konuştu.
Kuzey ülkelerinde özellikle ticari araçların bir yerden bir yere boş gitmemeleri için planlama yapıldığına dikkat çeken Hakan Arıkan, “Mutlaka bir şekilde yük taşıyacak şekilde planlanır ve yönlendirilir. Bu sayede boş kilometre verimsizliği önlenir. Bu da trafikte daha az ticari araç anlamına geldiği için karbon emisyonuna olumlu yansır” dedi.
Arıkan, teknolojinin ana vurgusunun sürdürülebilirlik olduğunu, bunun da karbon emisyonlarını azaltmaktan geçtiğini belirterek sözlerini noktaladı.