#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
Marmara

Marmara’da Müsilajın Görülmesi Kaçınılmaz!

Yağışlardaki azalışın Karadeniz’den Marmara Denizi’ne giren suyu etkilediğini ve bu durumun da müsilaja neden olduğunu söyleyen Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Marmara’daki ana sorunun “kirlilik ve oksijen azlığı” olduğuna dikkat çekti. Kirlilik girdilerinin yüksek seviyede olmaya devam ettiğinin altını çizen bilim insanı, müsilajın ya da başka ekstrem olayların görülmesinin ise kaçınılmaz olduğunu sözlerine ekledi.  

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü ve Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu Üyesi Prof. Dr. Barış Salihoğlu, özellikle Karadeniz’den gelen suyun bir süre düşük seviyede seyretmesi nedeniyle Marmara Denizi’nin üst suyunda değişimin az olduğunu, bunun sonucunda da müsilajın ortaya çıktığını söyledi.

“Marmara’daki Ana Sorun Kirlilik ve Oksijen Azlığı”

AA’nın haberine göre, Marmara’daki ana sorunun kirlilik ve oksijen azlığı olduğuna dikkat çeken Salihoğlu, kirlilik girdilerinin yüksek seviyede olmaya devam ettiğini, dolayısıyla müsilajın ya da başka ekstrem olayların görülmesinin kaçılmaz olduğunu belirtti.

Kış döneminde olunmasına karşın yağışların az olduğunun altını çizen Salihoğlu, “Yağışlar az seyrettiği ve Boğaz’dan gelen jet akıntısı olduğu sürece müsilaj yüzeye çıkmaya devam edecek, şu anki durumu böyle görüyoruz. Konu sıcaklıkların artmış olmasının ötesine geçmiş durumda, artık kuraklık da çok etkiliyor” dedi.

“Kuraklık Karadeniz’e Giren Suyu ve Marmara’daki Değişimi Ciddi Etkiliyor”

Kuraklığın, Karadeniz’e giren suyu ve dolayısıyla Marmara’daki değişimi ciddi etkilediğini anlatan Salihoğlu, “Artık müsilajı gördüğümüzü söylüyoruz, söyleyebiliyoruz. Zaten uzun süredir olabileceğini söylüyorduk. Bu değişim az olduğu sürece -ki önümüzdeki aylarda da bunun az olacağını öngörüyoruz- müsilaj bir süre daha devam edebilir. Su yüzeyinde de görünmeye devam eder. Özellikle Boğaz’dan giren jet akıntısı güçlenirse bunu daha fazla yüzeye çıkaracaktır” diye konuştu.

“Müsilaj Görünmese Dahi Marmara’daki Durum Kötü”

Kirlilik azaltılmadığı sürece, artan kuraklık ve Marmara üst suyundaki dolaşımın azalmasıyla bu tür olayların olağan hale gelebileceği uyarısında bulunan Salihoğlu, müsilaj görülmese dahi Marmara’daki durumun kötü olduğunu, halihazırda yoğun seviyedeki kirlilik ve oksijen azlığının Marmara’da devam ettiğini bildirdi.

“İklim Değişikliği Hayatın Bir Gerçeğine Dönüştü”

Salihoğlu, tüm denizlerin kirlilik konusunda alarm verdiğini, iklim değişikliğinin hayatın bir gerçeğine dönüştüğünü, yangın, kuraklık gibi afetlerin arttığını ve Türkiye’nin de bunlardan en fazla etkilenen coğrafyada olduğu değerlendirmesini paylaştı.

Salihoğlu, hangi noktaya döküldüğü fark etmeksizin atık su deşarjlarının, tüm şehirde arıtmadan, mümkünse ileri biyolojik arıtmadan geçirmesi gerektiğini belirtti.

“Nehirleri Doğal Ekosistemine Hızla Dönüştürmeliyiz”

Yayılı kaynaklar olarak nitelendirilen Susurluk Havzası’ndan Marmara Denizi‘ne yoğun biçimde kirlilik girdiğine değinen Salihoğlu, “Nehirleri doğal habitatına, doğal ekosistemine hızla dönüştürürsek, o hızlı bir adım olur ve en azından yayılı kaynaklardan giren kirliliği biraz azaltmış oluruz. Zaten şehir deşarjları konusunda ileri biyolojik arıtmaya geçme yönünde bir fikir birliği olduğu görülüyor. Onlar da hızla geçeceklerdir. Tüm bunlar yapılırsa daha temiz, müsilajsız ve oksijeni olan bir Marmara olacak. Bütün istediğimiz bu” diye konuştu.

“Oksijensiz bir Marmara’dan kurtulmak istiyoruz” diyen Salihoğlu, “En önemlisi, kirliliği azaltılmış ve oksijen seviyeleri artmış, biyoçeşitliliği daha sağlıklı hale gelmiş bir Marmara. İklim değişikliği bu kadar ekosistem üzerinde baskı yaratırken bizim diğer baskıları bir an önce azaltmamız gerekiyor” sözleriyle açıklamasını tamamladı.