Aşırı tüketim; iklim, biyoçeşitlilik ve kirlilik başlıklarından oluşan üçlü bir gezegen krizine yol açıyor. Her yıl üretilen gıdanın yaklaşık üçte biri (1,3 milyar ton) atık haline gelmekle birlikte yalnızca haneler, küresel enerjinin %29’unu tüketerek toplam karbon emisyonunun %21’inden sorumlu.
Tüketicilerin satın aldıkları ürünlerin ve hizmetlerin çevresel ve sosyal etkilerini düşünerek bilinçli seçimlerde bulunmalarına “Sorumlu Tüketim Hareketi” adı veriliyor. Aşırı tüketim; iklim, biyoçeşitlilik ve kirlilik başlıklarından oluşan üçlü bir gezegen krizine yol açıyor. Her yıl üretilen gıdanın yaklaşık üçte biri (1,3 milyar ton) atık haline gelmekle birlikte yalnızca haneler, küresel enerjinin %29’unu tüketerek toplam karbon emisyonunun %21’inden sorumlu. Öte yandan Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) Küresel Kaynaklar Görünümü Raporu’na göre, dünyamızdaki doğal kaynakların tüketiminin, 2060 yılında (2020 yılına kıyasla) %60 artış göstereceği tahmin ediliyor. Sorumlu Tüketim Hareketi’nin öncelikli amacı ise tüketimi sınırlamaktan geçiyor.
Sorumlu Tüketim Hareketi’nin bir parçası olmayı isteyen “çevre dostu” bir tüketicinin ise şu adımları izlemesi gerekiyor:
- Yeşil sertifikalı ve biyoçeşitliliğe önem veren ürünleri tercih etmeli.
- Adil ticaret uygulayan şirketleri seçmeli, ürünlerin iyi çalışma koşullarına uygun üretildiğinden emin olmalı.
- Ürünün üretim aşamaları hakkında bilgi edinmeli, atıkları azaltmaya yönelik yöntemlerle üretilmiş ürünleri satın almalı.
- Geri dönüştürülebilir ve kullanım ömrü sona erdiğinde içindeki bileşenleriyle çevreye zarar vermeyecek ürünleri tercih etmeli.
- Yerel üreticileri desteklemeli.
Kendi Küçük, Olumlu Etkisi Büyük Gıdalar: Mikro Herküller
Sağlıklı beslenmeye yönelik farkındalık dünya ölçeğinde arttıkça filizlenmiş tohumlar, mikro yeşillikler ya da bir başka adıyla “mikro herkül”lere olan ilgi de artıyor. Mikro herküller, bir yandan sürdürülebilir gıda türlerini çeşitlendirirken diğer yandan da yüksek alkali besin değerleriyle hızla artan şehir nüfuslarının taze, mikro ölçekli sebzelere erişimini kolaylaştıran yeni tür işlevsel gıdalar olarak öne çıkıyor.
Mikro herküller, çimlenmemiş tohumlara veya olgun sebzelere göre daha besleyici olabiliyor. Pestisit kullanılmaması ve kolaylıkla yetiştirilebilmesi nedeniyle bu tür yeşillikler çevreye yönelik olumsuz etkilerde bulunmuyor. Küçük boyutları ve hızlı büyümeleri, mikro herkülleri zaman, enerji ve hacim gibi sınırlayıcı faktörlerin bulunduğu yerlerde üretime uygun hale getiriyor. 7 ila 21 gün içinde hasat edilebilen mikro herküller; küçük bir arazi üzerinde, topluluk bahçelerinde, çatılarda, şehir içinde atıl durumda bulunan binalarda ve küçük ölçekli olarak evlerde yetiştirilebiliyor. Mineral yönünden zengin bir içeriği sahip olan mikro herküller, çoğu zaman çiğ tüketilebildiği için sıcaklığa duyarlı mikrobesin maddelerinin veya vitaminlerin kaybı ortaya çıkmıyor.
Bu yazı, ekoIQ’nun 113. sayısında yayımlanmıştır. Dergiye buradan ulaşabilirsiniz.