#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
ozon tabakası

Ozon Tabakasını Koruma Günü: Ozon Tabakası İyileşiyor

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1987 tarihli Ozon Tabakasını İncelten Maddelere İlişkin Montreal Protokolü’nün imzalanmasının anısına 16 Eylül’ü “Uluslararası Ozon Tabakasını Koruma Günü” ilan etti. Ozon tabakasını incelten maddelerin kontrollü kullanımının aşamalı olarak durdurulması ozon tabakasının korunmasına yardımcı olmakla kalmıyor, beraberinde iklim değişikliği ile mücadeleye de katkı sağlıyor.

Derleme: S. Sena AKKOÇ

Ozon Tabakası, gezegenimizi Güneş’in zararlı ışınlarından koruyan ve yaşamın devam etmesini sağlayan, kırılgan bir gaz tabakası. Ozon tabakası herhangi bir şekilde hasara uğratıldığında bunun çok yönlü sonuçları ortaya çıkıyor. Örneğin, zararlı ışınların ozon tabakasında bir delik açması halinde ultraviyole (UV) ışınları doğrudan Dünya’ya çarpıyor. Uzun süre radyasyona maruz kalan insanlarda yaşamı tehdit eden cilt kanseri ve göz hastalıkları gibi sağlık sorunları görülebiliyor. Yine bu durum hayvanlara, bitkilere ve mikroskobik canlılara da ciddi zararlar verebiliyor. Diğer yandan ozon tabakasını incelten birçok madde aynı zamanda atmosferde birikip gezegeni ısıttığı için iklim değişikliğini de etkiliyor.

Ozon tabakasını incelten maddelerin kontrollü kullanımının aşamalı olarak durdurulması ozon tabakasının korunmasına yardımcı olmakla kalmıyor, beraberinde iklim değişikliği ile mücadeleye de katkı sağlıyor. Yanı sıra zararlı UV radyasyonun gezegene ulaşımını sınırlayarak insan sağlığını ve ekosistemleri de koruyor.

Bilim insanları, ozonu koruma çabalarının 1990’dan 2010 yılına kadar tahminen 135 milyar ton karbondioksit eşdeğeri emisyonu önleyerek iklim değişikliğini yavaşlattığını belirtiyor. Atmosferdeki hidroflorokarbonların (HFC) başarılı bir şekilde azaltılması, 2100 yılına kadar gerçekleşecek olan küresel sıcaklık artışının 0,4 derece daha düşük olmasını sağlayabilir.

Montreal Protokolü: Yaşamı Koruyan Küresel İşbirliği

Montreal Protokolü, insanlığın karşı karşıya kaldığı en büyük tehditlerden biri olarak görülen ozon tabakasının incelmesi sorununun çözümünde büyük öneme sahip. 36 yıl önce, 16 Eylül’de imzalanan protokol ile ozon tabakasını incelten 100’e yakın maddenin üretimi ve tüketimi aşamalı olarak durduruldu veya kullanımının durdurulmasına dair zaman çizelgeleri belirlendi.

1994 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 1987 tarihli Ozon Tabakasını İncelten Maddelere İlişkin Montreal Protokolü’nün (karar 49/114) imzalanmasının anısına 16 Eylül’ü “Uluslararası Ozon Tabakasını Koruma Günü” ilan etti.

Sonuçlar İzlendi; Kanıtlar Olumlu

Montreal Protokolü’nün uygulanmasının sonuçları hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde izlendi. Çoğunlukla tüm ozon tabakasına zarar veren gazlar için aşamalı çıkış programlarına uyuldu, bazı programlarda planlamaların da ilerisine geçildi. Dikkatler başlangıçta Kloroflorokarbonlar (CFC) ve halonlar dahil olmak üzere ozon tabakasını tüketme potansiyeli daha yüksek olan kimyasalların üzerindeydi. Ancak 2016 yılında protokol, yasaklı ozon delici kimyasalların yerine kullanılan HFC’lerin iklime karbondioksitten daha fazla zarar verdiğini belirterek üretim ve tüketiminin aşamalı olarak kaldırılmasına karar verdi. Karara göre HFC, gelişmiş ülkelerde 2030’a, gelişmekte olan ülkelerde ise 2040’a kadar aşamalı olarak durdurulacak.

BM Çevre Programı’na (UNEP) göre, anlaşma sayesinde son 20 yılda ozona zarar veren maddelerin emisyonlarında önemli bir azalma sağlandı ve ozon tabakasının kendi kendini iyileştirebildiğine dair kanıtlar elde edildi. Ozon tabakasını korumaya yönelik çabalar devam ederse Antarktika’daki ozon deliğinin 2060’lı yıllarda kapanması diğer bölgelerde ise 1980 öncesi değerlere daha erken dönülmesi bekleniyor.

EkoIQ Editör