İş Dünyası Plastik Girişimi (İPG) platformu, plastik kirliliği ile daha etkin bir mücadele sürdürülmesi gerektiğine dikkat çekti. Platform, kaynaklarını ekonomiye kazandırmak ve somut çıktılarla etkisini artırmak isteyen tüm şirketleri İPG’ye davet etti.
Lineer üretim ve tüketim alışkanlıklarının yarattığı baskı ekosistemin kendini yenileme kapasitesini kısıtlıyor. Doğal kaynakların sınırsızca ve etkin olmayan kullanımına bağlı çevresel, sosyal ve ekonomik riskler de hızla artıyor. Döngüsel ekonomi prensibini merkeze alan, yeşil dönüşümü içselleştirmiş iş modelleri ve yönetişim sistemi ile bu riskleri en aza indirmek mümkün. Plastik kirliliği ile mücadele de bu riskleri azaltmak için en önemli çözüm yollarından biri. UN Global Compact Türkiye, SKD Türkiye ve TÜSİAD tarafından Kasım 2019’da iş dünyasının plastik kirliliği ile mücadelesini desteklemek için hayata geçirilen İş Dünyası Plastik Girişimi (İPG) de bu yıl plastik kirliliği ile mücadele temasıyla gerçekleştirilen 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü ve “Temiz Deniz, Temiz Dünya” teması ile gerçekleştirilen Türkiye Çevre Haftası’nı kutlayarak bu mücadelenin önemine dikkat çekti. Girişimde 7 farklı sektörden 40 şirket yer alıyor.
Plastik kirliliğinin birçok paydaşın işbirliği içinde çalışmasını gerektiren bir sorun olduğunu belirten UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, İş Dünyası Plastik Girişimi’nin (İPG) bu bağlamda önemine değindi:
“İş Dünyası Plastik Girişimi’ni kurarken şirketlerin somut, ölçülebilir ve zamana bağlı plastik taahhütlerini belirlemelerinde ihtiyaç duydukları uzmanlığı sunmayı ve ilgili tüm paydaşlarla işbirlikleri kurabileceğimiz bir platform amaçladık. İPG, hedef ve veri bazlı bir yaklaşım benimseyerek şirketleri sadece taahhüt vermeye değil, bu taahhütlerinde ilerleme kaydetmeye de teşvik ediyor. Taahhütlerde kaydedilen ilerlemeyi raporlayarak Girişime dâhil olan şirketlerin bireysel ilerlemelerinin yanı sıra şirketlerin toplu etkilerini de ölçme fırsatı buluyoruz. Bu ortak çabaların boyutunu ve somut ilerlemeyi ölçmenin hiç şüphesiz tüm ekosistem üzerinde dönüştürücü bir etkisi olacaktır. Paydaşlarımızla başlattığımız bu sürecin UN Global Compact’in diğer ülkelerdeki çalışmalarına da ilham verdiğini görmekten ve UN Global Compact Türkiye olarak bu dönüşümün bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz.”
SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin Dünya Çevre Günü ve Türkiye Çevre Haftası kapsamında yaptığı açıklamada şu bilgilere yer verdi:
“İklim krizinin sarsıcı etkilerini doğal kaynakların hızla tükenmesinde de görüyoruz. Oysa ki kullandığımız kaynakları döngüselliğe katkı sağlayacak metotlarla geri dönüştürerek ekonomiye kazandırmak mümkün. Özellikle plastiğin geri kazanımında uzun yıllardır etkin kullandığımız metotlar mevcut. Türkiye’nin ilk ve tek plastik girişimi olan İPG bu anlamda etkili sonuçlara imza attığımız önemli bir platform. 33 şirket plastik kullanımını azaltmak adına 2023 yılına kadar verdikleri taahhütlerde daha birinci yılda %41,1 oranında ilerleme sağladılar. Yaklaşık 18 bin tonluk bu azaltım, toplam 40 bin ailenin plastik kullanım miktarına denk geliyor. Doğadan aldığımızı doğaya vermeden mevcut kaynakların sürdürülemeyeceği ortada. Bu mücadeleye dikkat çeken ve bu yıl plastik kirliliği ile mücadele temasıyla kutladığımız 5 Haziran Dünya Çevre Günü ve Türkiye Çevre Haftası vesilesi ile doğa-pozitif olarak kaynaklarını ekonomiye kazandırmak ve somut çıktılarla etkisini artırmak isteyen tüm şirketleri İPG’ye davet ediyoruz.”
Dünya Çevre Günü ve Türkiye Çevre Haftası kapsamında yaptığı açıklamada TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan şu görüşlere yer verdi:
“Dünyada en çok tüketilen hammadde olan plastiği döngüsellik perspektifinde ele almamız gerekiyor. Döngüsellik de plastiğin tüm yaşam döngüsünü sürdürülebilir bir şekilde yeniden tasarlamayı gerektiriyor. Bunun için yeni malzemeler, sorumlu politikalar, geri dönüşüm teknolojileri yanı sıra üretim ve tüketim alışkanlıklarını tümden değiştirecek bir kültür dönüşümü de şart. İPG, paydaşlarımızla hayata geçirdiğimiz sinerji yoluyla bu konudaki farkındalığı güçlendirmeye ve önemli bir savunuculuk zemini oluşturmaya katkı sağlıyor. Döngüsellik alanında politika çerçevesinin oluşturulduğu bu dönem, ülkemiz açısından bu alanda güçlü gelişmelerin sağlanması için kıymetli bir fırsat. İPG’de ‘sorumlu plastik tüketimi’ne yönelik ilham verici ve inovatif çözümleri tüm paydaşlarımızla yaygınlaştırıyor, sahadan tecrübeleri politika oluşturma sürecine aktarıyoruz. Bu yolculukta paydaşlarımızın daha da artacağına olan inancımızla, İPG’nin de ana hedefi olan plastik kirliliği odağındaki 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü ve ‘Temiz Deniz, Temiz Dünya’ temasıyla gerçekleşen Türkiye Çevre Haftası’nı kutluyoruz.”