#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
plastik kullanımı

Plastik Kullanımının Arttığı Bir Senaryoda Çevresel Krizlerle Karşı Karşıya Kalınacak

Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) verilerine göre, dünyada her dakikada bir milyon plastik şişe satın alınıyor ve her yıl 5 trilyon plastik poşet kullanılıyor. Tarihsel büyüme eğilimlerinin devam etmesi halinde ise halihazırda ortalama yıllık 460 milyon ton olan küresel plastik üretiminin 2050’ye kadar 1,1 milyar tona ulaşması bekleniyor. Son yıllarda toprakta, denizde hatta havada dahi plastik poşetlere rastlandığına ve bunun önüne geçilemediğine dikkat çeken Prof. Dr. Deveci, plastik kullanımının arttığı bir senaryoda çevresel krizlerle karşı karşıya kalınacağı uyarısında bulundu.

AA’da yer alan habere göre, her alanda farklı şekillerde kullanılan plastiğin petrokimyasal bir ürün olduğunu belirten Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ece Ümmü Deveci, plastiğin 1900’lerin başında üretildiğini ancak plastik poşetin 1950’lerde kağıt keselerin aksine daha dayanıklı ve uzun ömürlü olduğu gerekçesiyle kullanılmaya başlandığı bilgisini paylaştı. Deveci, son yıllarda toprakta, denizde hatta havada dahi plastik poşetlere rastlandığına ve bunun önüne geçilemediğine dikkat çekti.

“Türkiye’de 2022’de Yaklaşık 10 milyon ton Plastik Üretimi Yapıldı”

Dünyada plastik üretiminin 1950’den itibaren hızlı bir artış gösterdiğinin altını çizen Deveci, “Türkiye’de 2022’de yaklaşık 10 milyon ton plastik üretimi yapılmış. Biz bunun sadece %10’luk kısmını geridönüşümde kullanabiliyoruz ve genel olarak bundan dolayı büyük sıkıntı yaşıyoruz” dedi.

Türkiye’de Sıfır Atık uygulamaları veya depozito iade sisteminin gelmesinin plastiklerin yeniden kullanılabilirliği ya da tekrar temiz olarak geridönüşümünde önemli yere sahip olduğuna vurgu yapan Deveci, “Bunlar, Türkiye’nin atık yönetiminde, plastiğin kontrolünde atabileceği en önemli adımlar. Bir de plastiklerin ithalatı konusu var. Avrupa’daki plastiklerin ithalatı önümüzdeki yıllarda sınırlanacak. Çünkü Avrupa Yeşil Mutabakatı ile ambalajlarda %15 ila 35 oranında geri dönüştürebilir malzeme kullanım zorunluluğu geliyor. Yani siz eğer bunu kullanamazsanız ürününüzü İtalya’ya ihraç edemeyeceksiniz. İşte o zaman ne oluyor, depozito iade sistemi ya da Sıfır Atık sistemi içerisinde kaynağında ayrı toplanan atıklar temiz atıklar olarak geçecek ve bunlar sistemin içerisine dahil olacaklar” şeklinde konuştu.

Geridönüşüm sürecinin genel olarak kaynağında ayrı toplamayla gerçekleştiğini, ambalajlı ürünlerde de tehlikeli atık içermeyen materyallerin ayrı toplanarak geridönüşüm sürecine dahil edildiğini anlatan Deveci, çöp depolama sahasına karışık gönderilen ürünlerde ayrım yapıldığında ise ancak %5 ila 10’luk kısmın ayrılabildiğini, bunların da oldukça kirli ve tekrar kullanımı zor olan malzemeler olduğunu belirtti.

“Küresel Plastik Geridönüşüm Oranı %9-14”

Küresel plastik geridönüşüm oranının %9 ila 14 olduğunu hatırlatan Deveci, şunları dile getirdi: “Dönüşüm oranını iyi yapan İsveç, Almanya, İsviçre, Norveç gibi ülkeler var. Bunlar kaynağında ayrım yaparak oranları artırıyor ama küresel çapta baktığımız zaman oran düşük çünkü kaynağında ayrım yapamayan, atığın henüz farkına varmayan ülkeler var. Ülkemizde genel olarak açık alanda depolama neredeyse yok. Genel olarak atıklar hep düzenli depolama sahalarına gönderiliyor. Geridönüşüm oranımız plastiklerde yaklaşık %60’lara kadar çıktı. Çünkü ambalajları kaynağında ayırıyoruz ve çöpe gönderilen ambalaj miktarımız azalıyor. Türkiye’de atıktan yakıt üretim tesisleri de yaygınlaşıyor; bu da çöp depolama sahasına giden atık miktarımızı azaltmaya başladı. Sıfır Atık Projesi başlamadan önce %11’lerde olan geri dönüşüm oranı şu an %30-35’lere kadar çıktı. Hedefimiz geridönüşüm oranımızı 2030’a kadar %60’a çıkarabilmek.”

İnsanların, çöpü, evden uzaklaştırıp kurtulmaları gereken madde olarak gördüğü tespitini paylaşan Deveci, geridönüşüm sektörü tarafından ham madde olarak kullanılan çöplerden, kaynağında doğru ayrıldığı zaman, farklı alanlarda yararlanılabileceğini ve bunun sağlanması için de halk, belediye ve geridönüşüm sektörünün bir arada hareket etmesi gerektiğini kaydetti.

“Balık mı Yiyorsun, Plastik mi?”

Plastik kullanımının arttığı bir senaryoda çevresel krizlerle karşı karşıya kalınacağı uyarısında bulunan Deveci, “Plastik hayatımızın her yerinde. Hastaneye gidiyorsunuz, size serum takıyorlar, plastik. O yüzden bundan hemen vazgeçemeyiz ama başka bir şekle getirmemiz gerekiyor. Bu durum turizme de ket vuracak. Hiç kimse plastiklerle dolu denize girmek istemez. Ekosistem tahrip olduğu için artık son zamanlarda da söyleniyor: ‘Balık mı yiyorsun, plastik mi?’ Bunlar da işin içine girecek. Rekreasyon bölgeleri değersizleşecek. Plastik kullanımı artarak devam edecek olursa bizi zorlu günler bekliyor” dedi.