RepMan İtibar Araştırmaları Merkezi’nin “Sürdürülebilirlik Stratejileri Uygulamalar ile Tutarlı mı?” teması altında, İstanbul’da düzenlenen etkinlikte sürdürülebilirlik stratejilerinde temel sorun alanları değerlendirildi. Yuvarlak masa toplantılarının da gerçekleştirildiği etkinlikte, yapılan sunumlarla çözüm önerileri paylaşıldı. RepMan Benchmark Toplantı Raporu, RepMan İtibar Araştırmaları Merkezi’nin 2024 yılı temasına ışık tuttu.
RepMan İtibar Araştırmaları Merkezi’nin 2024 yılı teması “Sürdürülebilirlik Stratejileri Uygulamalar ile Tutarlı mı?” şeklinde belirlendi. Bu başlık altında düzenlenecek etkinliklerden biri 6 Mayıs’ta, İstanbul’da gerçekleşti. Toplantı programı, RepMan Danışma Kurulu Üyesi Dr. Sertaç Doğanay’ın moderasyonunda yapıldı.
Toplantıda; “Sürdürülebilirlik stratejilerinde temel sorun alanları neler?” ve “Sorun-Çözüm alanlarında ‘alt başlıklar’ neler olabilir?” konuları ele alındı. Yuvarlak masa tartışmalarında, “Rastlantısal dağılımlı yedi ayrı masada ‘ayrı ayrı’ sorun-çözüm alanları tartışmaları” değerlendirildi. Yuvarlak masa çıktıları sunumlarında ise “Üç temel sorun alanı – Üç temel çözüm önerisi” sunuldu.
Allianz Türkiye, Kale Grubu, Panasonic EWT, Türk Traktör, Unilever, Yapı Kredi ve Zorlu Holding, programın 2024 yılı kurumsal destekçileri oldu.
RepMan Benchmark Toplantı Raporu’nun Çıktıları
Toplantıda, “Sürdürülebilirlik stratejilerinin uygulamalarla tutarlı olabilmesi için ne yapılması lazım?” sorusunun altında şu fikirler üretildi:
- RepMan öncülüğünde ve TÜSİAD alt çalışma grubunun üstlenmesi ile Türkiye’de “Change Now” benzeri bir zirvenin düzenlenmesinin yanı sıra zirvede başarı örneklerinin paylaşılması.
- Yükselen “sosyal belediyecilik” anlayışıyla gün geçtikçe önemi artan yerel yönetimlerde sürdürülebilirlik bilincinin yaratılması.
- Bir index kurularak performans kriterlerinin senkronize edilmesi ve sektör bazında standartlaştırılması.
Sorulara Somut Çözüm Önerileri Getirildi
“Sürdürülebilirlik bir marka tarafından nasıl sahiplenilmeli ve içselleştirilmeli? Sürdürülebilirliğin şirkette sahibi kim olmalı ve uygulamada liderlerin rolü nasıl olmalı?” sorularına, üç somut çözüm önerisi getirildi:
- Konu değişim yönetimi çerçevesinde ele alınmalı.
- Metodoloji olarak McKinsey’in 7S modeli benimsenmeli.
- “İzlenebilir ve hesap verebilir marka nasıl olunur?” sorusuna yönelik bir kılavuz oluşturulmalı.
Süreçler ve İşbirlikleri Ele Alındı
“Süreçlere kamu ve siyaset tarafı nasıl daha çok dahil edilmeli? Aktivist şirketler ve şirketlerin örgütlenmeleri nasıl olmalı? STK’lar ile işbirlikleri nasıl olmalı?” sorularına şu yanıtlar verildi.
- Mevcut STK’ların kendi sektör ve ilgi alanlarına yönelik, sürdürülebilirlik alanında siyasi çekişmelerden bağımsız olarak bilinçlendirme faaliyeti yürütmesi. Ayrıca, mevcut ulusal ve uluslararası fon ve teşvikler hakkında tarafları bilgilendirmesi.
- Karbon borsası, fon koordinasyonu gibi imtiyazlar ışığında taraflara pozitif ayrımcılık yapılmasına yönelik çalışmalar yapılması.
- Online ağırlıklı olmak üzere eğitim ve sertifika programları ile uzman yetiştirilmesi ve farkındalık çalışmaları yürütülmesi.
Türkiye’nin Yerel ve Mevcut Şartları İçerisinde Neler Yapılabilir?
Türkiye’nin yerel ve mevcut şartları içerisindeki konulara öncelik tanınması için kamu tarafında yeşil dönüşüme yönelik ve sosyal ve yönetişim alanında mevzuat geliştirilmesi gerektiği belirtildi. Bununla birlikte sektör ve meslek derneklerinin lobi kavramından ve çıkardan uzaklaşıp itibar kazanmak için kamu yararına yönelik aktivizim yapılması belirtildi. Yanı sıra özel sektörün özellikle Anadolu’ya yönelik projelerde radikal işbirliklerinin gerçekleştirilmesi önerildi. Ayrıca, iyi uygulamaların rehber ve ilham olması, iyi ve başarılı ölçümlenmiş uygulamalar için benchmark paylaşım zirvesi düzenlenmesi de aktarıldı.
Sürdürülebilirlik meselesinin benimsetilmesi için gençlere yönelik özel bir “Sürdürülebilirlik Okuryazarlığı” programının geliştirilmesi ve verilmesi üzerinde duruldu. Bu kapsamda 101 eğitimleri haricinde özelleştirilmiş bir müfredatın belirlenmesi, sürdürülebilirlik ve ekolojik yaşam rehberlerinin oluşturulması, burs ve sertifika programlarının hayata geçirilmesi ve bu programların içinde liderlerin yetiştirilmesi önerildi. Ayrıca toplantı sonrasında paylaşılan görüşlerde, sürdürülebilirlikle ilgili hangi somut eylemlerin kısa sürede bir paradigma değişimini sağlayabileceği ele alındı.
Global Bir Yol Haritası: 17 SKA
Toplantıda, Birleşmiş Milletler‘nin ortaya koyduğu Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın gezegenimizin geleceği açısından karşı karşıya olduğumuz ana sorunların çözümünü hedeflediği hatırlatarak amaçların neredeyse tüm sektörleri ilgilendiren bir bağlayıcılığa sahip olduğu vurgulandı. Birbirleriyle bağlantılı 17 iddialı amacın tüm sektörler ve şirketler açısından global bir yol haritası sunduğu da dile getirildi.
Herkesin ikna olacağı sürdürülebilirlik performans kriterlerinin nasıl olması gerektiğinin konuşulduğu toplantıda, sürdürülebilirliğin iş hedeflerinin parçası haline nasıl getirilebileceği de değerlendirildi. Sürdürülebilirliğin bir marka tarafından sahiplenilmesinin ve liderlerin bu konudaki rolünün ele alındığı konuşmalarda; süreçlere kamu ve siyaset tarafının nasıl dahil edileceği de masaya yatırıldı. Sivil toplum kuruluşları ile işbirlikleri ve Türkiye’de sürdürülebilirlik alanında neler yapılabileceği de detaylandırılan konular arasında yer aldı.