Arka Bahçeniz Kuşlar İçin Bir Nimet olabilir
Araştırmacılar şehirlerdeki park ve koruların yaban hayat için çok önemli alanlar olduğunu belirtiyorlar. Bununla birlikte bu matrisi oluşturan habitatlar arasındaki alanların kullanımı ise ayrı ve kritik bir konu. Park ve korular Belediyeler tarafından kolayca düzenlenebiliyor ve korunabiliyor. Ancak kişilere ait bahçelerin durumu maalesef öyle değil. Bahçelerimizi daha iyi düzenleyip buraları küçük ekolojik alanlar haline getirebilsek yaban hayat için habitatlar arası geçiş koridorları oluşturabiliriz. Bu alanlar özellikle kuşlar için önemli barınak alanları. Kuşları bu alanlara çekmek için en büyük yardımcılarımız ise öncelikli ağaçlar. Arka bahçemizin bir oyun veya barbekü alanından çok daha fazla kullanım potansiyeli olduğunu unutmayalım!
Biodiversity News @ BiodiversityNew
https://t.co/jKKHbDkSuf
Paris 2015’e Doğru 36 ülkeden BM’ye Taahhüt
31 Mart ülkelerin BM’ye seragazı emisyonlarını azaltma taahhütlerini göndermeleri için son gündü. Verilen sözler bu yıl Aralık ayında Paris’te yapılacak toplantıda varılması beklenen anlaşmanın göstergesi olarak BM açısından büyük önem taşıyor. Küresel emisyonların %30’unu salan Kanada’dan Gabon’a, Meksika’dan İsviçre’ye, AB ülkeleri dahil tam 36 ülke bu süre içinde BM’ye taahhütlerini sundular. Dünya üzerindeki 196 ülkenin 160 tanesi, başka bir ifadeyle 37 milyar ton emisyondan sorumlu 160 ülke ise henüz taahhütlerini göndermiş değil.
Carbon Brief @CarbonBrief
https://t.co/7dCbbAtHyw
Biyoçeşitliliğin ve İklim Değişikliğinin Koruyucusu: Ormanlar
Ormansızlaştırmanın önüne geçmek daha iyi bir gelecek için atılacak ilk adımlardan birisi! Dünyaca tanınan birçok firma da zaten bugünlerde tedarik zincirleri içinde kritik bileşenlerden biri olan ormanları koruma konusunda stratejiler geliştiriyor. Bu sayede dünyamıza iki büyük kazanç sağlanıyor: Biyoçeşitliliğin korunması ve iklim değişikliğiyle mücadele… Tabii firmaların bu takdir edilir çabası günün sonunda tamamıyla sürdürülebilir ürün ürettikleri anlamına gelmiyor, zira ormandan elde ettikleri, sadece kağıt için hamur ve palmiye yağı ile sınırlı, yani girdilerinin küçük bir kısmı. Kritik nokta ormansızlaştırmanın tarım ile birlikte anılması, ormandan tarıma çevrilen alanlarda su ve toksik madde kullanımlarında hassasiyet gösterilmesi. Bu yönde büyük çaba var.
Bir başka kayda değer gelişme de firmaların “Orman Yönetimi Sertifikasyonları” gibi 3. Partilere verdikleri promosyonlar ile orman kaybının da ötesine geçip ekosistem kalitesinin artırılmasına katkıda bulunmaları. En büyük palmiye yağı kullanıcısı firmaların %96’sı halk ormanı kurma taahhüdü vermiş durumda; bu da konunun ne kadar ciddiye alındığının bir başka göstergesi.
UN Environment @UNEP
https://t.co/QG5Io6SI84
Denizlere Attığımız Plastiğin Gıda Zincirimizi Zehirlediğini Biliyor muyuz?
Okyanus ve denizlerimize her yıl 8 milyon ton plastik atıyoruz. Şişe, misina, torba ve daha niceleri… Tüm bu maddeler deniz suyu ve güneş etkisi, dalga hareketiyle milyarlarca küçük, hatta mikro parçaya bölünüyor ve yüzlerce mil taşınıyorlar. Oluşan birikimlerin dev su kütlelerinde yarattığı kirliliğin boyutu maalesef tahminlerimizin çok ötesinde. Araştırmalar insan eliyle oluşan bu kirliliğin deniz canlıları ve ekosistemlerine etkisinin sonrasında dönüp dolaşıp yine insanı vurduğunu gösteriyor. Nasıl mı? Tabii ki ebola ve benzeri onca felakete rağmen hâlâ ısrarla anlamadığımız gıda zincirinin etkisiyle…
WBG Environment@WBG_Environment
https://t.co/KMG2gEWIXb
Alpler’de Buzul Erimesine Çare Bulundu
Haziran ayı ortalarında Avusturya Alpleri’ndeki Pitztal Buzulu erimeye başlar. Kayak köyü sahipleri ve yerel halk için dört aylık bu erime dönemi tahmin edersiniz ki, can sıkıcıdır. Bir gün Kayak köyü radikal bir karar alır: Buzulun erimesini önlemek için dev plastik battaniye ısmarlanır. 0,1 km2 büyüklüğündeki dev battaniye kayak alanına serilir. Girişim olumlu sonuçlanır: Serilen battaniye erimeyi yavaşlatmıştır. Şimdi aynı yöntem Almanya ve İsviçre’deki bazı kayak merkezlerinde de deneniyor. Bir taraftan da Insburg Üniversitesi’nde buzul bilimciler erimeyi daha da yavaşlatacak farklı tip malzemeler üzerine çalışıyorlar. Tüm bir dağı battaniye ile sarmak pek tabii mümkün olmaz ancak bu yaratıcı bir fikir ile kayak merkezlerinin daha mutlu ve umutlu olduğunu söyleyebiliriz!
CECHR @CECHR
https://t.co/NfRCsW3RTv
Mercan Resifleri 2015’te Renklerini Kaybedebilir
ABD Federal Ajansı, 2015’te küresel ısınma sebebiyle tüm dünyada mercan resiflerinin toplu ölümlerini öngörüyor. Bu, mercanların tarihte global ölçekte üçüncü kez beyazlaması olarak tezahür edecek gibi. Araştırmacılara göre bu büyüklükteki bir beyazlama sadece sıcaklık değişimi sonucunda gerçekleşebilir. Okyanuslarda depolanan ısı ve devam eden küresel ısınma, El Nino olmadan bile mercanların beyazlamasına sebep olacak kadar sıcaklığı artırıyor. 2014 senesinde okyanuslar şimdiye kadarki kayıtlı en yüksek sıcaklıklara ulaştı. Büyük beyazlama olayları onlarca yıl kalıcı olabiliyor ve hatta bazı durumlarda resifler bir daha asla eski haline dönmeyebiliyor. Bu son küresel ölçekteki beyazlama daha önceki iki olayda olduğu gibi Pasifik’te başlayıp Hint Okyanusu, güneydoğu Asya ve Karayipler’e doğru yayılıyor.
(Haber: Sophie Yeo, Yeşil Gazete için çeviren: Mine Tekman)
Yeşil Gazete @yesilgazete
https://t.co/0Dtm3rvmnf