Yeni bir tüketici raporuna göre, ankete katılanların %70’i karbon ayakizini azaltmanın önemini kabul etmekle birlikte genel olarak küçük ölçekli çözümleri tercih ediyor. En yaygın enerji tasarrufu yöntemi ışıkları kapatmak ve bu yöntem, ortalama enerji faturalarının %5’ini etkiliyor. Öte yandan hanehalkı enerji tüketiminin yarısından fazlasını oluşturan ortam sıcaklığını ayarlayanların oranı ise yalnızca %44.
Schneider Electric’in tüketici anketinin üçüncü edisyonunu içeren Değişen Ev Enerjisi Tüketimi: Daha Yüksek Ev Enerjisi Verimliliğiyle İlgili Hedefler, Eylemler ve Engeller (Evolving Home Energy Consumption: Intentions, Actions and Hurdles to Greater Home Energy Efficiency) başlıklı raporu dünya genelinde hanelerin enerji verimliliği, sürdürülebilirlik ve akıllı ev teknolojilerine yönelik tutumlarını ortaya koyuyor.
Ev Enerji Tüketiminde İstikrarlı Artış
Ev enerji tüketimi, hane emisyonlarının en büyük kaynağı olmakla birlikte enerji tüketimi yoğun cihaz ve aletlerin yaygınlaşmasıyla son yıllarda istikrarlı bir şekilde artış gösteriyor. Bu eğilim, hızla yükselen enerji maliyetleri ve iklim değişikliğinin çarpıcı etkileriyle birleşerek, evlerdeki enerji tüketimine yönelik farkındalığı artırıyor.
Bu doğrultuda rapor, enerji tasarrufu çözümlerini benimseme konusundaki davranışları, engelleri ve hazırlık seviyesini ele alıyor. Özellikle bu yılın sonuçları, farkındalık ile eylem arasındaki büyük uçurumu gözler önüne seriyor. Katılımcıların %82’si enerji verimliliğini “biraz önemli” veya “çok önemli” olarak değerlendirirken, %84’ü enerji verimliliğini, evde en çok gerçekleşmesi istenen iyileştirme olarak görüyor. Ayrıca, %70’i karbon ayakizlerini azaltmanın kendileri için “önemli” olduğunu belirtiyor.
Etkili Adım Atanların Sayısı Oldukça Sınırlı
Buna rağmen, rapora göre, enerji tüketimini azaltmada etkili adım atanların sayısının oldukça sınırlı olduğu görülüyor. En büyük etkiye sahip yöntemlerden biri olmasına rağmen katılımcıların yalnızca %44’ü ortam sıcaklığını düzenli olarak ayarlıyor. Öte yandan ev sahiplerinin %58’i ışıkları kapatmayı enerji tasarrufu sağlamanın birincil yolu olarak görüyor. Ancak aydınlatma, elektrik faturalarının yalnızca %5’ini oluşturuyor. En yaygın ikinci yöntem olan kullanılmayan şarj cihazlarını prizden çekmek (%48) ise yıllık bazda çok düşük bir tasarruf sağlıyor ve genel enerji tüketimi üzerinde çok sınırlı bir etkiye sahip.
Ev Sahipleri Aydınlatmaya Önem Veriyor
Rapor, ev sahiplerinin enerji verimliliği konusunda aydınlatmaya büyük önem verdiğini ortaya koyuyor. Katılımcıların %52’si akıllı aydınlatmanın enerji tasarrufunu artırdığına inanmakla birlikte sadece %24’ü akıllı aydınlatma sistemi kullanıyor ve %21’inin akıllı termostatı bulunuyor. Akıllı termostatların enerji tasarrufundaki rolünü kabul edenlerin oranı ise %46 ile toplam katılımcıların yarısının altında kalıyor. Oysa araştırmalar, akıllı termostatların yıllık enerji faturalarını %30’a kadar düşürebileceğini gösteriyor.
Yapay Zekaya Yönelik Tutumlar
Anket, ilk kez yapay zekaya (YZ) yönelik tutumları da inceledi. YZ ve otomasyonun küresel seragazı emisyonlarını %10’a kadar azaltabileceği öngörülmesine rağmen katılımcıların %44’ü ev işlerinde yapay zekaya güvenmeyeceklerini belirtti. %35’i yapay zekayı tam olarak anlamadığını söylerken, %41’i ise bilinçli olarak yapay zekadan kaçınmak istediğini ifade etti. Ayrıca, bağlantılı ev teknolojilerinin enerji tüketimini %22’ye kadar azaltabileceği bilinse de, katılımcıların %52’si akıllı ev teknolojilerinin çok pahalı olduğunu düşünüyor.
Anket, geleneksel ev teknolojileri konusunda bazı farkındalık eksikliklerine işaret ediyor. Katılımcıların %30’u elektrik panosunun işlevini tam olarak anlamakta zorlanırken, %16’sı ise evlerindeki panonun bulunduğu yeri hatırlamakta güçlük çekiyor. Oysa elektrik panosu, evin enerji sisteminin merkezi bir parçası ve cihazların güvenliğini sağlamak açısından büyük önem taşıyor.