#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
surd gida

Tüketicilerin Yüzde 73’ü için Fiyat Çevresel Kaygılardan Önde

İkinci Uluslararası Sürdürülebilir Gıda Barometresi’nin sonuçlarına göre, araştırmaya katılanların %74’ü sürdürülebilir gıda konusuna olumlu bakıyor. Öte yandan tüm tüketiciler için fiyat, gıda ürünlerini seçmede birinci faktör olmaya devam ediyor. Tüketicilerin %73’ü fiyatı çevresel kaygıların önünde tutuyor.

Sodexo ile Harris Interactive ortaklığında gerçekleştirilen İkinci Uluslararası Sürdürülebilir Gıda Barometresi’nin sonuçlarına göre, tüm ülkelerde vatandaşlar sürdürülebilir gıda konusunda oldukça olumlu bakış açısına sahip. Araştırmaya katılan tüketicilerin üçte ikisi sürdürülebilir gıdanın yaşam kalitesini artırmaya katkı sağladığını düşünüyor. Sürdürülebilir gıdalar, daha sağlıklı ve dengeli olarak görülüyor. Tüketicilerin %47’si sağlık açısından sürdürülebilir beslenmeyi faydalı bulurken, %51’i çevreye olumlu etkisi olduğunu, %43’ü de biyolojik çeşitliliğin korunmasına katkısı olduğunu belirtiyor.

Sürdürülebilir gıda, Batı ülkelerinde enflasyonist ekonomi nedeniyle daha ölçülü olmasına rağmen daha çok heyecan yaratıyor. Araştırma, tüketicileri sürdürülebilir beslenme alışkanlıklarını benimsemeye en çok teşvik eden üç temel faktörün fiyat, tat ve sağlık olduğunu ortaya koyuyor. Barometre, sürdürülebilir gıda konusunda üç ana tüketici profilini belirliyor. Araştırmaya katılanların %42’si “Kararlı” grup olmakla birlikte mümkün olduğunca sürdürülebilir ürünler tüketiyor. %44 olan “Kararsız” grup ise sürdürülebilir ürünler mevcut olsa bile tercih etmekte tereddüt ediyor. Son grup ise 14 ile “Uzak Duran” grup olup, henüz sürdürülebilir ürünler tüketme eğiliminde değil.

Tüm tüketiciler için fiyat, gıda ürünlerini seçmede birinci faktör olmaya devam ediyor. Tüketicilerin %73’ü fiyatı çevresel kaygıların önünde tutuyor. Üç grup için de tat, fiyatın hemen arkasından gelen önemli bir faktör olarak gıda seçiminde belirleyici oluyor. Sağlık da önemli bir unsur olarak öne çıkıyor: Besin değeri ve ürün bileşimi, karar verme sürecindeki üçüncü ve dördüncü en önemli faktörler arasında yer alıyor. Sürdürülebilir gıdaya geçişin en büyük engeli, tat ve lezzet kaybı olarak öne çıkıyor. Kararlı tüketicilerin %47’si, kararsız tüketicilerin %68’i ve uzak duran tüketicilerin %70’i, sürdürülebilir bir ürünün, normal bir üründen daha az lezzetli olması durumunda bunu tüketmeye istekli değil.

“Kararlı” Grup Et Tüketimini Azaltmaya Yatkın

Fiyat engeli de önemli bir faktör. Kararlı tüketicilerin %37’si, kararsız tüketicilerin %62’si ve uzak duran tüketicilerin %69’u, sürdürülebilir bir ürünün daha pahalı olması durumunda bunu tüketmeye istekli değil. Yaygın inançların aksine, en “Kararlı” vatandaşlar “Kararsız” ve “Uzak Duran” gruplarla neredeyse aynı sıklıkta et tüketiyor. Ancak “Kararlı” grup, et tüketimlerini azaltmayı düşünmeye daha yatkın ve özellikle kırmızı et konusunda bunu zaten yapmaya başlamış durumda.

Tüketiciler için, yemek hizmeti tedarikçileri, daha sürdürülebilir beslenme alışkanlıklarına geçişin ana itici güçleri olarak görülüyor. Çiftçilerin ve gıda endüstrisinin ardından, yemek hizmeti tedarikçilerinin, daha sürdürülebilir beslenme alışkanlıklarına geçişte lider bir rol oynaması bekleniyor. Araştırma, güçlü bir teşvik ihtiyacı olduğunu da ortaya koyuyor. Kararlı tüketicilerin %47’si ve kararsız tüketicilerin %40’ı, sürdürülebilir ürünlerle tarif fikirleri paylaşmanın veya yemek tarifleri önerilerinin bireysel alışkanlıklarını değiştirmelerine yardımcı olacağına inanıyor. Ayrıca, kararlı tüketicilerin %46’sı ve kararsız tüketicilerin %37’si, ürün ve yemeklerde beslenme bilgilerini daha belirgin bir şekilde vurgulamanın gerekli olduğunu düşünüyor.