1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda 5 Haziran’ın Dünya Çevre Günü olarak kutlanmasına karar verildi. O yıldan bu yana da her yıl farklı bir tema ile tüm dünyada çevre konusundaki farkındalığın artırılması için kutlanmaya devam ediliyor. Bu yılın teması “Go Wild For Life” yasadışı yaban hayatı ticaretine odaklanarak hem ekosistemleri hem de ekonomileri koruma konusunda aslında herkese rol düştüğünün bir kez daha altını çiziyor…
Birleşmiş Milletler’in çevre koruma konusunda dünya çapında farkındalık yaratmak ve eyleme geçilmesini sağlamak amacıyla 1974’te ilan ettiği Dünya Çevre Günü, küresel bir platform haline gelerek bugün 100’den fazla ülkede kutlanıyor. Her yıl farklı bir tema çerçevesinde kutlanan günün bu yılki teması “Go Wild For Life” yasadışı yaban hayatı ticaretine odaklanıyor. Kutlamaların bu yılki ev sahibi ise Angola.
Yasadışı yaban hayatı ticareti dünyanın çok değerli biyoçeşitliliğini yok etmesinin yanında, doğal mirasımızı da bizden çalıyor ve çok sayıda türün neslini tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor. Öldürme ve kaçakçılık, organize suçlar, yolsuzluk, rüşvet gibi uygulamalarla ekonomilere de zarar vererek küresel bir tehdit oluşturuyor.
Bu yasadışı faaliyetlerden en fazla zarar gören hayvanlarsa gergedanlar, kaplanlar, goriller ve deniz kaplumbağaları. Örneğin 2011’de Vietnam’da Javan gergedanının bir alt türünün nesli tükendi; yine aynı yıl siyah batı gergedanı son olarak Kamerun’da görüldü. Gambiya, Burkina Faso, Benin ve Togo’da büyük maymunlar ortadan kaybolurken diğer ülkelerde de durum hiç iç açıcı değil. Yasadışı ticaretin tin daha az bilinen kurbanları arasındaysa miğferli guguk kuşu, karıncayiyen, vahşi orkide ve gül ağacı keresteleri yer alıyor.
Bu yılın ev sahibi Angola el değmemiş kıyıları ve ormanlarıyla aslanlar, büyük maymunlar, dev samur antilobu gibi koruma altındaki türlere de ev sahipliği yapıyor. Çeyrek yüzyıl süren iç savaşın ardından yaban hayatı ve biyoçeşitliliğini korumak için adımlar atıyor. Çevre Bakanı Maria de Fatima Jardim, özellikle fildişi ve gergedan boynuzu olmak üzere yasadışı yaban hayatı ticaretinin tüm kıta için çok önemli bir sorun olduğunu söylerken, Angola hükümeti korumayı artırmak ve yasaları güçlendirmek için bir dizi inisiyatif başlatmış durumda.
Bu tür faaliyetleri önlemek için daha güçlü politikalar oluşturma, farkındalık kampanyaları düzenleme, yerel koruma çalışmaları için yapılan yatırımlar ve kanunların güçlendirilmesi yoluyla gösterilen çabalar bir ölçüde başarıya ulaşsa da birçok tür hâlâ risk altında. Durumu tersine çevirmek, kararlı ve sürdürülebilir topyekûn bir çaba ile mümkün olabilecek. Bu nedenle kendi yaşam alanlarımızda hem hayvanları hem de bitkileri, ağaçları korumak; bunların yasadışı ticarete konu olmasını engellemek için üzerimize düşeni yapmamız şart. Dünya Çevre Günü film festivalleri, yarışmalar, gösteriler, sanat etkinlikleri, flash mob’lar, sosyal medya, spor aktiviteleri gibi çok farklı şekillerde kutlanıyor. Gelişmeleri internet sitesinden wed2016.com ya da #WorldEnvironmentDay ile Twitter’dan takip edebilirsiniz.
Rakamlarla Yasadışı Yaban Hayatı Ticareti
- 2010-2012 yılları arasında 100.000 Afrika fili öldürüldü.
- 2009-2014 yılları arasında Afrika’dan 170.000 ton fildişi yasadışı olarak ihraç edildi.
- 2015 yılında Afrika’da 1338 gergedan öldürüldü.
- Her yıl 3000 büyük maymun kayboluyor.
- Yasadışı yaban hayat ticaretinin yıllık hacmi 15-20 milyar dolar.
- Son on yılda yaban hayatı tacirleri tarafından 1000 park görevlisi öldürüldü.
- Her yıl 10-23 milyar dolar değerinde 11-26 milyon ton balık kaçakçılığa konu oluyor.
- Yaban hayvanlarını ve ekosistemi korumanın turizme getireceği katkı 36 milyar dolar.
- Her bir gorilin Uganda’ya kazandırdığı turizm geliri yıllık 1 milyon dolar.