#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Türkiye Dahil Birçok Akdeniz Ülkesinde “İklim Tehlikeleri” Artacak

Akdeniz’de her durumda, yağışın azalmaya devam etmesinin çok olası olduğu uyarısında bulunan WMO İklim Uzmanı Jose Alvaro, bir “ısı eylem planı”nın gerekliliğine işaret ederek “Kuraklık, Türkiye dahil Akdeniz havzasındaki birçok ülkede daha yaygın hale gelecek. Bir diğer husus da deniz seviyesinin yükselmesi, Akdeniz’in önümüzdeki on yıllar ve yüzyıllar boyunca daha da yükselmesi öngörülüyor. Bu durum, taşkınların geri kalan maliyetini daha artıracak ve iç kesimlerdeki diğer iklim tehlikeleriyle birlikte bölgedeki hasarların ve etkilerin artmasına neden olacaktır” dedi.

Dünya Meteoroloji Örgütü’nde (WMO) iklim uzmanı olan Jose Alvaro, dünya genelinde hissedilen iklim değişikliğine ve bunun özellikle Avrupa kıtası ile Türkiye’nin de yer aldığı Akdeniz bölgesine yönelik etkilerine işaret etti. AA’nın haberine göre, Alvaro, küresel sıcaklıklarda insan kaynaklı iklim değişikliğinin etkilerine dair artan kanıtların görüldüğünü belirtti.

“Yeryüzündeki Isınma Devam Ediyor”

Haziran 2023-Haziran 2024 döneminde 13 ay boyunca üst üste sıcaklık rekorlarının kırıldığını söyleyen Alvaro, bu istisnai durumun temmuzda da devam edip etmediğinin bir süre sonra doğrulanacağını söyledi. Yeryüzündeki ısınmanın devam ettiğine dikkat çeken Alvaro, “Temmuzda El Nino (sıcaklık artışına neden olan hava olayı) etkisinde olmasak bile 22 Temmuz en yakın tarihin en sıcak günü olarak kayıtlara geçti. Yüksek sıcaklıkların kısa vadede birçok bölgeyi etkilemeye devam etmesini bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“Akdeniz ve Balkanlar Temmuzda Uzun Süreli Sıcak Hava Dalgalarına Maruz Kaldı”

Avrupa’nın Kuzey Kutup Bölgesi’ne çok yakın olduğunu anımsatan Alvaro, bunun da etkisiyle bölgenin, son 50 yılda küresel ortalamanın iki katından daha fazla ısındığını söyledi. Alvaro, bu yıl, Avrupa’nın sıcak hava dalgalarından etkilenmeye devam ettiğini belirterek, “Özellikle Akdeniz’in birçok bölgesi ve Balkanlar temmuzda uzun süreli sıcak hava dalgalarına maruz kaldı. Bir grup bilim insanının, World Weather Attribution’da yayımlanan çalışması, Yunanistan, İtalya, İspanya, Portekiz, Fransa ve Fas gibi ülkelerde de görülen Akdeniz’deki sıcak hava dalgasının insan kaynaklı iklim değişikliği olmadan gerçekleşmeyeceğini ortaya koyuyor” dedi.

“Aşırı İklim Olayları Nedeniyle 4 trilyon dolardan Fazla Ekonomik Kayıp Bildirildi”

Mevcut beklentilere göre sıcaklıkların artmaya devam etmesi halinde etkilerinin farklı alanlarda görüleceğini dile getiren Alvaro, şunları söyledi: “Bu yüzden bunun etkilerini azaltmak için daha fazla ısınmayı önlemek önemli. Her durumda, artan ekonomik kayıplar gördük. Son yıllarda aşırı iklim olayları nedeniyle 4 trilyon dolardan fazla ekonomik kayıp bildirildi. Bu ekonomik kayıpların 3’te 1’i son yılda yaşandı. Yani ekonomik kayıplar katlanarak artıyor.”

“Adaptasyon Daha Zor ve Hatta İmkansız Hale Gelecek”

Ekosistem açısından da bozulmaların yaşandığını söyleyen Alvaro, buzulların erimesi ve biyolojik çeşitlilik kaybının artan etkilerinin görüldüğüne işaret etti. Isınma seviyesine bağlı olarak bu duruma adaptasyonun giderek daha zor ve hatta imkansız hale geleceğinin altını çizen iklim uzmanı, “Bu nedenle seragazı emisyonlarının azaltılmasına gerçekten odaklanmamız gerekiyor çünkü adaptasyon hâlâ bir çözüm. Ancak gelecekte iklim değişikliğine adaptasyonun zorluğu nedeniyle daha az çözüm olacak” dedi.

“Sıcak Hava Nedeniyle Kaydedilen Ölüm Oranlarına Kolayca Ulaşılmıyor”

Avrupa’da 1950’den bu yana görülen en şiddetli 30 sıcak hava dalgasından 23’ünün 2000’den sonra meydana geldiğinin altını çizen Alvaro, “2003, 2010 ve 2022 yıllarındaki yaz aylarında sıcak hava dalgaları nedeniyle 55 bin ila 72 bin ölüm olduğu tahmin edildi. Geçen yıl için henüz bildirilmiş bir sayı yok. Sıcak hava nedeniyle kaydedilen ölüm oranlarına kolayca ulaşılmıyor” dedi.

“Avrupa Alpleri’nin Buzullarında ‘Aşırı Bir Erime Mevsimi’ Yaşanıyor”

Alvaro, Avrupa Alpleri’nin buzullarında aşırı bir erime mevsimi yaşandığına işaret etmekle birlikte İsviçre’de, 2021-2022 ve 2022-2023 yılları arasında üst üste rekor seviyede buzul kütlesi kaybı yaşandığını vurguladı ve “İsviçre’deki buzullarda kalan hacmin %10’u son iki yılda kayboldu” sözleriyle bunun çok büyük bir miktar olduğuna dikkat çekti.

“Kuraklık, Türkiye Dahil Akdeniz Havzasındaki Birçok Ülkede Daha Yaygın Hale Gelecek”

Türkiye’nin, sıcaklıkların artması ve yağışların azalmasının büyük etkilerinin görüldüğü Doğu Akdeniz bölgesinin bir parçası olduğunu belirten Alvaro, bu bölgedeki sıcak hava dalgalarının sayısının ve yoğunluğunun arttığını, ısınmanın süreceğini ve muhtemelen bu bölgenin çoğunda yağışların azalmaya devam edeceğini ifade etti.

Yağışların azalma oranlarının, seragazı emisyonlarına ilişkin uzun vadeli ısınma senaryolarına bağlı olacağını anlatan Alvaro, şunları aktardı: “Akdeniz’de her durumda, yağışın azalmaya devam etmesi çok olası. Kuraklık, Türkiye dahil Akdeniz havzasındaki birçok ülkede daha yaygın hale gelecek. Bir diğer husus da deniz seviyesinin yükselmesi, Akdeniz’in önümüzdeki on yıllar ve yüzyıllar boyunca daha da yükselmesi öngörülüyor. Bu durum, taşkınların geri kalan maliyetini daha artıracak ve iç kesimlerdeki diğer iklim tehlikeleriyle birlikte bölgedeki hasarların ve etkilerin artmasına neden olacaktır.”

İklim değişikliği ile mücadele için seragazı emisyonlarını azaltmaya devam etmenin, birçok sektörde bu mücadele noktasında adaptasyonu güçlendirme ile hızlandırmanın önemine işaret eden Alvaro, tüm bunların bir ısı eylem planı çerçevesinde geliştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.