Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi 2023 sonunda küresel rüzgar enerjisi kurulu gücünde teravat çağının başlayacağına işaret ederken Türkiye, Avrupa’nın en büyük beşinci rüzgar sanayisi oldu.
Türkiye’de temiz ve yenilenebilir enerjiye yönelik yatırımlar hız kazanırken Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) verilerine göre, 12 gigavatı aşkın kurulu güçle rüzgar enerjisinin elektrik üretimindeki payı %11’i geçti. Aynı zamanda Avrupa’nın beşinci büyük rüzgar sanayisine ev sahipliği yapan Türkiye’nin, rüzgar enerjisi ekipmanlarının ihracatıyla da 44 ülkeye ulaştığı görüldü.
Bu yıl, 50. yıllarını kutladıklarını anlatan Çolak Holding Kurucusu ve Onursal Başkanı Hasan Çolak, holding ve enerji alanındaki iştiraki SoyutWind olarak sektörün ulaştığı konumdan mutlu olduklarını belirtti.
“Ülkemizin Katettiği Yolu Dikkate Değer Buluyoruz”
TÜREB verilerinde Türkiye’nin, ürettiği rüzgar ekipmanlarının %75’ini ihraç ettiği görüldü. Öte yandan Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC) tarafından, 2023 sonu itibarıyla küresel çapta kurulu gücün 1 teravata ulaşarak rüzgar enerjisinde teravat çağının başlayacağı tahmin edildi.
Hasan Çolak, Türkiye’nin rüzgar enerjisi ekipmanı ihracatıyla rüzgardan elde edilen enerjinin payının artmasında önemli bir rol oynadığını belirtti. “2000 yılında rüzgar türbini üretimine başladık, markamızla 2004 yılında 250 kilowatt gücündeki ilk lisanssız rüzgar türbinini ürettik, kurduk ve bu ürünün ilk ihracatçısı olduk” diyen Hasan Çolak, “20 yıl gibi kısa bir sürede rüzgar enerjisi alanında ülkemizin katettiği yolu dikkate değer buluyoruz” diye konuştu.
2020’de 50 kilowatt gücündeki yerli sabit mıknatıs jeneratör (PMG) üreten ilk şirket olduklarını dile getiren Hasan Çolak, aynı yıl artan kullanıcı talebini karşılamak için ev tipi rüzgar türbinlerinin imalatına da başladıklarını ifade etti. Çolak şunları söyledi: “Aynı zamanda, sıfır rüzgar türbini üretiminin artan maliyetleri dolayısıyla rüzgar enerjisi yatırımı yapmak isteyenlerin sıkça başvurduğu ikinci el yenilenmiş (refurbished) türbinlerin tamir, servis ve bakım hizmetlerini de sağlıyoruz”.
“Bireysel Kullanıcılardan Gelen Talep Artıyor”
Üretim sürecinde test ve denemelerin çok meşakkatli olduğunu vurgulayan Hasan Çolak, emeklerinin karşılığını aldıklarını vurguladı ve “Son dönemde, yaklaşık iki yıllık Ar-Ge çalışmasının ardından küçük güçlerde ev tipi rüzgar türbinlerinin imalatına yöneliyoruz. Zira bireysel kullanıcılardan gelen talep artıyor. Herkesin kendi evine 3, 5, 10 kilowatt gücünde rüzgar türbini kurarak temiz enerji üretmeye başlamasına olanak tanıyan ev tipi türbinler, bireylerin daha bağımsız, sürdürülebilir ve temiz bir yaşam sürmelerine imkan sağlıyor” dedi.
Çolak şunları söyledi: “Evlerin, çiftçilerin ve sulama kooperatiflerinin su ihtiyacını rüzgar gücüyle karşılayan mekanik su pompalarının yanı sıra ürettiğimiz mobil yaşam alanları ile bağımsız, çevreci, sürdürülebilir ve temiz yaşam fikrini destekliyoruz”.
“Temiz Teknoloji, Temiz Toplum”
Benimsedikleri etik değerlerden söz eden Hasan Çolak, temiz teknoloji, temiz toplum yaklaşımıyla faaliyet göstermeye odaklandıklarını ve sürdürülebilir refahın ancak bu şekilde sağlanabileceğine inandıklarını belirtti. Çevreye duyarlı ürünlerin Ar-Ge çalışmalarına ve girişim sermayesi yatırımlarına ağırlık vermenin önemini vurgulayan Çolak, yerli teknolojiyle üretim yaparak istihdam yarattıklarını, bununla birlikte Türkiye’deki kadın mühendis sayısını artırmaya yönelik bir sosyal sorumluluk projesi planladıkları bilgisini de aktardı.