#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Türkiye’nin Net Sıfır Hedefi Tehlikede

Her yıl elektrik enerjisi kurulu gücümüze en az 1500 MW rüzgar enerjisi eklememiz gerekirken bu yılın ilk 11 ayında ulaştığımız seviyenin 247 MW olduğuna dikkat çeken ENSİA Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, bu yatırım hızıyla “Net Sıfır” hedefinin tehlikeye girebileceğini belirtti.

Türkiye’nin Kasım 2023 ayı itibarıyla elektrik enerjisi kurulu gücü 106 bin 47 Megavat’a (MW) ulaşırken bu güç içerisinde rüzgar enerjisinin payı 11 bin 643 MW ile %11’e karşılık geliyor. Kara ve denizüstü rüzgar enerjisinde 150 bin MW seviyesinde kurulu güç potansiyeli bulunan Türkiye, bugün itibarıyla potansiyelinin sadece %8’ini kullanabiliyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan Ulusal Enerji Eylem Planı’ndaki 2035 hedefine ulaşılması için, mevcut kurulu güce her yıl en az 1500 MW seviyesinde rüzgar enerjisi santralı eklemesi gerekirken, bu yılın ilk 11 ayında devreye alınan santrallar sadece 247 MW seviyesinde kaldı.

“Kurulu Güç Artışı Hedefin Beşte Biri Seviyesinde Kaldı”

Sektördeki yatırım ivmesinde yaşanan düşüşün nedenleri hakkında görüşlerini açıklayan Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, rüzgar enerjisinde bu yıl 300 MW seviyesinde olması beklenen kurulu güç artışının, hedefin beşte biri seviyesinde kaldığını hatırlattı.

2035 yılında rüzgar enerjisi için 29 bin 600 MW kurulu güç hedeflendiğine dikkat çeken Kalaycı, “Bu hedef, son 20 yılda devreye aldığımız santralların yaklaşık üç katını önümüzdeki 12 yılda devreye almak anlamına geliyor. Her yıl 1500 MW seviyesinde santral devreye alırsak, hedeflediğimiz seviyeye ancak ulaşabiliyoruz” dedi.

“Türkiye Rüzgar Enerjisinden Daha Fazla Yararlanmalı”

Yatırım ivmesindeki düşüşte, Türkiye’de finansman kaynaklarına erişimde yaşanan sorunların yanı sıra 1 Mayıs 2023’te güncellenen YEKDEM fiyatlarının etkili olduğunu ifade eden Kalaycı, “YEKDEM revizyonu ile karada kurulan rüzgar enerjisi santrallarında alım fiyatı 106 kuruş/kwh, taban fiyat ise 4,95 ABD Doları-sent/kWh olarak belirlendi. Bu alım fiyatı, tamamı dövize endeksli olan finansman, yatırım, işletme ve bakım maliyetlerini destekler seviyeden uzaklaşıyor. Ayrıca yatırımcılarımız için yurt içinden döviz kredisi kullanmak neredeyse imkansız noktaya ulaştı” dedi.

Türkiye’nin çok güçlü ana ve yan sanayi altyapısına sahip olduğu rüzgar enerjisinden daha fazla yararlanması gerektiğini vurgulayan Kalaycı, şunları söyledi: “An itibarıyla sıfır noktasında olduğumuz denizüstü rüzgar enerjisinde 2035 yılı için sadece 5 bin MW kurulu güç hedefi belirledik. Bu hedef, potansiyel kurulu gücümüzün 15’te biri seviyesinde. Yatırımların ivmesini artırıcı ek destek mekanizmalarını devreye alamazsak 2035 ve 2053 Net Sıfır hedeflerimizin tehlikeye gireceğini bugünden söylememiz mümkün.”

“Türkiye’deki Seragazı Emisyonlarındaki Artış Dikkat Çekici”

Türkiye’nin 2023 yılının ilk 11 ayında elektrik enerjisi kurulu gücünde yakaladığı 2 bin 181 MW artışın bin 758 MW’ının güneş enerjisi santrallarından geldiğini hatırlatan Kalaycı, bu yıl enerji sektöründe yaşanan en olumlu gelişmenin ise ithal kömür ve linyit kömürüne dayalı termik santral kurulu gücünün neredeyse sıfır noktasında kalması olduğunu belirtti.

Buna karşılık Türkiye’nin seragazı emisyonlarında artışın dikkat çekici seviyede arttığı bilgisini veren ENSİA Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, emisyonların 1990 yılına göre üç kat fazla seviyeye ulaştığını söyledi.

“Yatırımlar Daha Yüksek Seviyede Desteklenmeli”

Türkiye’nin 2021 yılında seragazı emisyonunun bir önceki yıla göre %7,7 artarak 564,4 milyon ton seviyesine ulaştığını söyleyen Kalaycı, Ulusal Enerji Eylem Planı’nda bu artışın 2038 yılına kadar artmaya devam edeceğinin, sonraki 15 yılda ise azalarak 2053 yılında net sıfır seviyesine ulaşmasının öngörüldüğünü dile getirdi.

Alper Kalaycı, ilk aşamada seragazı emisyonundaki artış hızının azaltılması, sonrasında ise sıfırlanması için çatı tipi güneş enerjisi ve lisanssız rüzgar enerjisi santralları yatırımlarının daha yüksek seviyede desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.

“Almanya Verimsiz Güneşi ile Bizden Yaklaşık Yedi Kat Fazla Enerji Üretiyor”

“Türkiye’de güneş enerjisinde bizim en verimsiz olarak gördüğümüz bölge, Almanya’nın en verimli bölgesinden çok daha yüksek potansiyele sahip” diyen Alper Kalaycı, şunları söyledi: “Buna karşılık biz güneşte 11 bin MW’ı yeni yeni aşarken Almanya verimsiz güneşi ile 70 bin MW, yani bizden yaklaşık yedi kat daha fazla enerji üretiyor. Güneş enerjisinde ise potansiyel kurulu gücümüz 200 bin MW’ın üzerinde. Sadece güneşte potansiyelimizi devreye alsak, iki Türkiye’nin enerjisini üretmemiz mümkün hale gelecek. Güneşteki yatırım ivmesinde önceliğimiz her zaman çatı tipi GES’lerde olmalı. Tüketimin olduğu noktada üretime yoğunlaşmamız gerekiyor. Enerji sektörüne ne kadar çok vatandaşımızı üretici olarak çekersek, enerjide dışa bağımlılığımızı o derecede azaltacak ve kalkınmamızı bir o kadar fazla gerçekleştireceğiz.”

EkoIQ Editör