Araştırma

Türkiye’nin Yenilenebilir Enerji Potansiyeli Dönüşümün Kaldıracı Olabilir

Enerji Görünümü raporunun 2023 sayısı; ekonomiye etkileri, küresel jeopolitik ilişkiler ve çevreyle doğrudan ilişkisi nedeniyle kritik önem taşıyan enerji sektörünü mercek altına aldı. Raporda tüm enerji alt sektörleriyle birlikte global yeşil dönüşüm hedeflerinde öne çıkan yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve iklim başlıkları ayrıntılı şekilde değerlendirildi.

TSKB Enerji Çalışma Grubu, Türkiye enerji sektörüne ilişkin son beş yıldır düzenli olarak yayımladığı Enerji Görünümü raporunu hazırladı. Son dönem gelişmelerine ağırlık verilen raporda enerji sektörünün tüm alt bileşenleri detaylı bir şekilde analiz ediliyor.

Küresel Emtia Fiyatlarındaki Artış

Fosil yakıtlardan petrol ve doğalgazın neredeyse tamamını ithal eden bir ülke olan Türkiye’nin bu kaynaklar özelindeki bağımlılığı, küresel piyasalardaki fiyat artışlarından doğrudan etkilenmesine yol açıyor. Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak ve cari açıktaki kırılganlığı önlemek amacıyla, Türkiye’nin düşük karbonlu enerji dönüşümüne duyduğu ihtiyaç kritik bir önem taşıyor.

Düşük Karbonlu Enerji Dönüşümünde Elektrik Depolama Sistemlerinin Rolü

Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyeli, düşük karbonlu enerji dönüşümünde bir kaldıraç olma özelliğine sahip. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik sistemine entegrasyonu konusunda, son iki yılda elektrik depolama odağıyla yapılan mevzuat düzenlemelerinin Türkiye’nin düşük karbonlu enerji dönüşümüne hız kazandırması bekleniyor. Elektrik depolama sistemleri, sistemin esnekliğinin ve şebeke performansının bir üst noktaya taşınması açısından da önemli bir faktör. Türkiye Ulusal Enerji Planı’nda, sistemdeki batarya depolaması kapasitesine dair de hedef belirlendi. Bu doğrultuda, sistemdeki batarya depolama kapasitesinin 2035 yılında 7,5 GW’a ulaşacağı öngörülüyor.

Elektrik Fiyat Gelişimi

Türkiye’de elektrik piyasasında maliyet oluşumu, doğalgaz ve ithal kömür santrallarının elektrik fiyatı üzerindeki belirleyici etkisi nedeniyle doğalgaz ve ithal kömür fiyatlarındaki değişikliklerle yakın ilişki gösteriyor. Enerji Piyasaları İşletim A.Ş. (EPİAŞ) verilerine göre, 2021’in Aralık ayında aylık ortalamada 1.008,6 TL/MWh kaydedilen PTF, 2022 yılını 3.724,4 TL/MWh ile kapattı.  2023 yılına 3.400 TL/MWh seviyelerinde başlayan aylık ortalama PTF, iklim şartlarının da elverişli gitmesiyle kademeli olarak azaldı ve Haziran ayında 1.623,9 TL/MWh olarak kaydedildi. Hazirandan sonra artış görülse de ekim ortalaması 2.250,0 TL/MWh seviyesinin altında kaldı.

Gaz Tüketiminde Kademeli Azalma Beklentisi

Kısa ve orta vadede gaz tüketim miktarında artış beklenmesine rağmen, Türkiye Ulusal Enerji Planı’na göre, 2020 yılında birincil enerji tüketiminde %27 olan gaz payının 2025 yılında %24,2’ye, 2030 yılında %23,9’a ve 2035 yılında %22,5’e gerilemesi bekleniyor.

Enerji Tüketiminde Petrolün Rolü

Petrol ve petrol ürünlerinin Türkiye birincil enerji tüketimindeki payının yıllar geçtikçe kademeli olarak azalması bekleniyor. Türkiye Ulusal Enerji Planı’na göre, 2020 yılında birincil enerji tüketimindeki payı %28,7 olan petrolün payının 2025 yılında %28,5’e, 2030 yılında %27,5’e ve 2035 yılında %26,5’e gerilemesi amaçlanıyor.

Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM)

2023 Mayıs’ında yenilenebilir enerji santralları için TL bazlı fiyatların eskalasyon modeli yabancı para lehine güncellenerek, dolar bazında tavan ve taban fiyat getirildi. Santralların bu fiyatlardan yararlanma sürelerinde ise değişikliğe gidildi. YEKDEM-3 diye adlandırılabilecek bu yeni YEKDEM’de, 01.07.2021’den 31.12.2025’e kadar işletmeye girecek Yenilenebilir Enerji Kaynağı (YEK) belgeli üretim tesisleri için belirlenen fiyatlar, kaynak bazında olmak üzere aylık dönemler halinde %60 yabancı paraya (euro ve dolar), %40 fiyat gelişmelerine (üretici fiyat endeksi ve tüketici fiyat endeksi) endeksli olarak güncellendi.

Enerji Verimliliği

01 Kasım 2023 tarih ve 32356 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planı’nda, yeşil dönüşüm, enerji arz güvenliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalar, küresel gelişmelerin Türkiye’ye yansıması gibi başlıklar altında enerji verimliliği vurgusu yapılıyor. Enerji verimliliğinin, etkin maliyet yönetimiyle enerji talebinin azaltılması ve arz güvenliğinin sağlanması gibi katkılar sunarak 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi’ne ulaşmada büyük bir rol oynayacağı ifade ediliyor. Planda enerji verimliliğiyle doğrudan ilişkili olan sanayide yeşil dönüşüm, sürdürülebilir tarım ve ulaşım, döngüsel ekonomi ile yeşil altyapı ve şehir planlaması gibi alanlarda yatırımların hızlanmasının beklendiği belirtiliyor.

Türkiye’deki İklim Gelişmeleri

Türkiye’de İklim Değişikliği Kanunu taslağının hazırlanması konusunda önemli adımlar atılıyor. Ülkemizde henüz karbon fiyatlandırması uygulanmadığı için AB Sınırda Karbon Düzenlemesi’nin getirebileceği potansiyel maliyetleri hafifletebilmek amacıyla Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) üzerine çalışmalar yürütülüyor.

About Post Author