#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
Yeşil Şehir Anlaşması

Yeşil Şehir Anlaşması

Avrupa nüfusunun %75’inin kentlerde yaşadığını göz önünde bulundurduğumuzda, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın hedeflerine ulaşmak için şehirlerin mutlaka devrede olması gerektiğini görüyoruz. Avrupa Birliği (AB) kentlerinin belediye başkanları bu gerçeği göz önünde bulundurarak Yeşil Şehir Anlaşması (Green City Accord) girişimini başlattılar.

Yazı: Sibel BÜLAY [email protected]

Bu sayımızın konusu Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı. Avrupa nüfusunun %75’inin kentlerde yaşadığını göz önünde bulundurduğumuzda, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın hedeflerine ulaşmak için şehirlerin mutlaka devrede olması gerektiğini görüyoruz. Avrupa Birliği (AB) kentlerinin belediye başkanları bu gerçeği göz önünde bulundurarak Yeşil Şehir Anlaşması (Green City Accord) girişimini başlattılar. Amaçları ise Avrupalı kentlerde yaşam kalitesini iyileştirmek, ulusal yeşil stratejiler ve hedeflerin (Örneğin, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri) gerçekleşmesine katkı vermektir.

A KAPSAM

Yeşil Şehir Anlaşması beş alanı kapsıyor: Hava, su, doğa ve biyolojik çeşitlilik, döngüsel ekonomi ve atık, gürültü.

  1. HAVA KALİTESİ

Şehirlerde özellikle enerji üretimi, evsel ısıtma ve ulaşımdan kaynaklanan salımlar hava kalitesinin önemli ölçüde bozulmasına neden oluyor. Hava kalitesinin bozulması astım, kalp damar sorunları ve akciğer kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olmakla birlikte sağlık maliyetlerinin ciddi ölçüde artmasına da neden oluyor. Hava kirliliği çevreye ve ekosistemlere de zarar veriyor.

Hedefler

  • Hava kirliliğinden kaynaklanan erken ölüm ve hastalıkların sayısını azaltmak,
  • Ekosistemler ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki kirlilikbaskısını azaltmak.

Göstergeler

  • 5 derişimi: [en yüksek yıllık ortalama],
  • Dünya Sağlık Örgütü PM10 günlük derişimi tavsiyesini aşan gün sayısı,
  • NO2 derişimi (Trafik istasyonlarında gözlemlenen en yüksek yıllık ortalama).
  1. SU

Su, endüstriyel kimyasallardan, pestisitlerden, besinlerden ve ilaçlardan kaynaklanan kirlilik ve iklim değişikliği gibi birçok baskıyla karşı karşıya. Su kaynaklarını, tatlı ve tuzlu su ekosistemlerini korumamız, içme ve yüzme sularımızın temiz olmasını sağlamamız gerekiyor.

Hedefler

  • Suyun sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi,
  • Su kirliliğinin azaltılması,
  • Su ekosistemlerinin korunması.

Göstergeler

  • Hane halkı su tüketimi (litre/kişi/gün),
  • Altyapı Kaçak Endeksi (ILI),
  • Kentsel Atık Su Arıtma Direktifi gerekliliklerini karşılayan kentsel atık su yüzdesi.
  1. DOĞA VE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK

Kentsel yayılma, kirlilik ve iklim değişikliği sonucu doğayı ve kentsel biyolojik çeşitliliği yok ediyoruz.

Hedefler

  • Şehirlerdeki yeşil alanların kapsamının ve kalitesinin artırılması,
  • Kentsel ekosistemlerin kaybının durdurulması ve onarılması,
  • Kentsel biyolojik çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi.

Göstergeler

  • Belediyeye ait kamu arazilerindeki korunan doğal alanların ve restore edilen alanların yüzdesi,
  • Şehir içindeki ağaç gölgelik örtüsünün yüzdesi,
  • Kentsel alan/şehirdeki yapılaşma alanlarındaki kuş türlerinin sayısındaki değişim.

4a. ATIK

Evsel atıkların üretimi ve depolamada önemli bir azalma ve yeniden kullanım, onarım ve geridönüşümde önemli bir artış sağlayarak şehirlerin döngüsel ekonomiye doğru ilerlemesi hedefleniyor.

4b. DÖNGÜSEL EKONOMİ

Bugün uygulanmakta olan doğrusal ekonomi modeli (çıkart-üret-bir defa kullan-at) kıt doğal kaynaklara olan talebi sürekli olarak artırıyor. 2019’da tüketilen malzeme miktarı ilk kez 100 milyar tonu aştı. Bu tüketim hızı sürekli yeni kaynak çıkarımını gerektiriyor. Bunun sonucu kaynaklarımız çok hızlı tükeniyor, çevreye büyük zarar veriliyor. Ve elbette tükettiğimiz malzemeler atık olarak ikinci kez çevreye zarar verilmesine neden oluyor. Döngüsel ekonomiye geçiş doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı azaltacak.

Hedefler

  • Atık yönetimini iyileştirme,
  • Geridönüşümde yeniliği teşvik etme,
  • Atık depolamayı sınırlama,
  • Tüketim ayakizini azaltma,
  • Döngüsel malzeme kullanım oranını ikiye katlama.

Göstergeler

  • Kişi başına üretilen belediye atığı (ton),
  • Evsel atıkların geridönüşüm oranı (%),
  • Düzenli depolama alanlarına atılan belediye atıkları (%).
  1. GÜRÜLTÜ

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre çevresel gürültü, hava kirliliğinden sonra sağlık sorunlarının ikinci en büyük çevresel nedeni. Gürültüye uzun süre maruz kalmak ciddi hastalıklara yol açabiliyor.

  • Kardiyovasküler hastalıklar,
  • Çocuklarda bilişsel performansın azalması,
  • Stres,
  • Uyku bozukluğu,
  • Kulak çınlaması.

Hedefler

  • Çevresel gürültüyü azaltmak,
  • Çevresel gürültü ve etkilerine ilişkin farkındalığı artırmak.

Göstergeler

  • Ortalama gündüz-akşam-gece gürültü düzeyi ≥ 55 dB’ye maruz kalan nüfusun yüzdesi,
  • Gece vakti ≥ 50 dB gürültüye maruz kalan nüfusun yüzdesi,
  • Yüksek Uyku Bozukluğu yaşayan (yetişkin) nüfusun yüzdesi.
B İZLEME

Yeşil Şehir Anlaşması’nı imzalayanların anlaşma kapsamında olan beş alanın her biri için düzenli olarak izleme yapması gerekiyor. Amaçlanan hedeflere ulaşmada gerekli ilerleme kaydediliyor mu?

Öngörülmeyen riskler karşısında planlarda gerekli uyarlama yapılıyor mu? İzleme raporları aynı zamanda anlaşmayı imzalayan şehirlerin kendi aralarında deneyim paylaşımını kolaylaştıran bir unsur. Peki İzleme neler içeriyor, bir de ona bakalım:

  • İki yıl içinde temel seviyelerin belirlenmesi,
  • AB yasalarının belirlediği asgari gerekliliklerin ötesine geçen iddialı hedeflerin belirlenmesi,
  • 2030 yılına kadar hedeflere ulaşmak için politika ve programların entegre bir şekilde uygulanması,

Her üç yılda bir uygulama ve ilerleme hakkında rapor verme. Yeşil Şehir Anlaşması, AB belediye başkanlarının geliştirdiği; şehirlerinin daha yeşil, daha temiz, daha sağlıklı, daha yaşanabilir olmasını amaçladıkları bir girişim. Aynı zamanda Avrupa Yeşil Mutabakatı, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na erişimi ve iklim kriziyle mücadeleye de katkı veriyor olması açısından da önemli bir girişim.

EkoIQ Editör